“Kültürel Varlıklarının Korunmasındaki Amaç Geleceğe

CÜ Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından “Kültür Mirasını Koruma İlkeleri ve Uygulamalar” konulu konferans gerçekleştirildi.

28.11.2019 15:17:00 2072 0
 “Kültürel Varlıklarının Korunmasındaki Amaç Geleceğe

Üniversite Kültür Merkezi Vehbi Cem Aşkun Salonu’nda gerçekleştirilen programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ünal Kılıç, Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Keskin, konuşmacı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Enis Baha Biçer, Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, Kültür ve Turizm İl Müdürü Teoman Karaca, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından programının açış konuşmasını yapan Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Keskin, Türk Milletinin kadim bir tarihe sahip olduğu için şanslı olduğunu söyleyerek, “Sahip olmaktan daha önemlisi ise bu birikimleri korumak ve sonraki nesillere aktarabilmektir. Tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen kültürel değerlerin korunması ve yaşatılmasında en büyük görev siz mimarlarımıza düşer.” dedi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ünal Kılıç ise, “Kadim bir milletin köklü tarihi, kültürü olan bir medeniyetin çocuklarıyız. Bize atalarımızdan kültürel anlamda da çok değerli bir miras bırakılmış. Özellikle mimari eserler bu anlamda en canlısı. En önemli görevimiz bunları bizden sonraki kuşaklara nakletmek. Bir önemli husus daha var; bunların yanına yenilerini yapmak. Belki çok iddialı olur onlar kadar güzelini yapmak şimdilik bizim için bir hayal gibi görünür ama en azından onları korumak bile bizim için bir onurdur. Restorasyon denince genellikle ülkemizde inşaat işçilerinin yaptığı bir işlem olarak göze çarpıyor. Restorasyon işi tamamen bilimsel bir birikime sahip olan çevreler veya kişilerin yapacağı bir işlem. Bu anlamda ülkemizde güzel gelişmeler de oluyor.” diye konuştu.

Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi en genç fakat doluluk oranı açısından en iyi fakültelerimiz arasında yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Kılıç yönetimimizin de kadromuzu güçlendirmeye çalıştığını vurguladı.

Konuşmaların ardından Rektör Yardımcısı Ünal Kılıç, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’a plaket ve teşekkür belgesi verdi.

 

Teşekkür belgesi verilmesinin sonrasında “Kültür Mirasını Koruma İlkeleri ve Uygulamalar” konferansına geçildi.

Uluslararası Anıtlar ve Siteler Konseyi Türkiye Başkanlığı, UNESCO Uzmanı, Mostar Köprüsü onarımı ve son olarak Divriği Ulu Camisi Projesi Bilim Kuruluğu Üyeliği gibi görevleri yürüten konuşmacı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, kültürel varlıkların korunmasındaki amacın ana değerleriyle, teknik özellikleriyle geleceğe aktarılması olduğunu söyledi.

Çağdaş koruma alanı temel ilkelerine de değinen Ahunbay, “Bu ilkeler yazılı olarak 1964 yılında Venedik’te toplanan mimarlar ve teknisyenler kongresinde bir tüzük hâline getirilmiştir. 1965 yılında da aynı teknik ekip toplanmış ve ICOMOS’u (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) kurmuşlardır.” dedi.

Bu alandaki ilk çalışma olan Venedik Tüzüğü’nden bahseden Ahunbay, “Birinci maddesinde korumanın sadece anıtlar değil tarihî çevre, kentler, kırsal yerleşimi de kapsadığı şeklindedir. İkinci maddesinde özel bazı konulara değinmiştir. Koruma için bütün birimlerden faydalanılması söylenmiştir. Bu da çok önemli. Çünkü tarihî eserlerin yapıldığı dönemlerle bugünkü bilgi ve teknik imkânlar çok farklıdır. Dolayısıyla yeni gelişen teknolojilerden hem araştırma için hem restorasyon için yararlanılması imkânı sağlanmaktadır. Yine Venedik Tüzüğü’nde bir sanat eseri ve belge olarak korunması söz konusu. Eskiden sanat değeri taşıyan, tarihî değer taşıyan eserler koruma altına alınırken bugün sanatsal değeri olmasa da millî izlenimler taşıyan eserleri de koruyoruz.” ifadelerini kullandı.

Anıtların sadece kendilerini değil çevrelerinin de korunmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Ahunbay, “Tarihî eserlerin bulundukları yerler kentsel gelişme ve tarihi açısından çok önemlidir. Çünkü bir sokağın köşesine yapılmış olan çeşme veya başka bir yapı, sokağın belli bir şekilde planlandığı bize anlatır.” cümlelerine yer verdi.

Türkiye’de kültürel eserlerin çeşitli kuruluşlar tarafından korunduğunu söyleyen Zeynep Ahunbay, bu kuruluşlardan en önemlisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu belirterek ondan sonra İl Müdürlükleri ve Belediyelerin geldiğini aktardı.

 “Kültürel Varlıklarının Korunmasındaki Amaç Geleceğe

CÜ Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından “Kültür Mirasını Koruma İlkeleri ve Uygulamalar” konulu konferans gerçekleştirildi.

Üniversite Kültür Merkezi Vehbi Cem Aşkun Salonu’nda gerçekleştirilen programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ünal Kılıç, Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Keskin, konuşmacı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Enis Baha Biçer, Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, Kültür ve Turizm İl Müdürü Teoman Karaca, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından programının açış konuşmasını yapan Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baki Keskin, Türk Milletinin kadim bir tarihe sahip olduğu için şanslı olduğunu söyleyerek, “Sahip olmaktan daha önemlisi ise bu birikimleri korumak ve sonraki nesillere aktarabilmektir. Tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen kültürel değerlerin korunması ve yaşatılmasında en büyük görev siz mimarlarımıza düşer.” dedi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ünal Kılıç ise, “Kadim bir milletin köklü tarihi, kültürü olan bir medeniyetin çocuklarıyız. Bize atalarımızdan kültürel anlamda da çok değerli bir miras bırakılmış. Özellikle mimari eserler bu anlamda en canlısı. En önemli görevimiz bunları bizden sonraki kuşaklara nakletmek. Bir önemli husus daha var; bunların yanına yenilerini yapmak. Belki çok iddialı olur onlar kadar güzelini yapmak şimdilik bizim için bir hayal gibi görünür ama en azından onları korumak bile bizim için bir onurdur. Restorasyon denince genellikle ülkemizde inşaat işçilerinin yaptığı bir işlem olarak göze çarpıyor. Restorasyon işi tamamen bilimsel bir birikime sahip olan çevreler veya kişilerin yapacağı bir işlem. Bu anlamda ülkemizde güzel gelişmeler de oluyor.” diye konuştu.

Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi en genç fakat doluluk oranı açısından en iyi fakültelerimiz arasında yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Kılıç yönetimimizin de kadromuzu güçlendirmeye çalıştığını vurguladı.

Konuşmaların ardından Rektör Yardımcısı Ünal Kılıç, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’a plaket ve teşekkür belgesi verdi.

 

Teşekkür belgesi verilmesinin sonrasında “Kültür Mirasını Koruma İlkeleri ve Uygulamalar” konferansına geçildi.

Uluslararası Anıtlar ve Siteler Konseyi Türkiye Başkanlığı, UNESCO Uzmanı, Mostar Köprüsü onarımı ve son olarak Divriği Ulu Camisi Projesi Bilim Kuruluğu Üyeliği gibi görevleri yürüten konuşmacı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, kültürel varlıkların korunmasındaki amacın ana değerleriyle, teknik özellikleriyle geleceğe aktarılması olduğunu söyledi.

Çağdaş koruma alanı temel ilkelerine de değinen Ahunbay, “Bu ilkeler yazılı olarak 1964 yılında Venedik’te toplanan mimarlar ve teknisyenler kongresinde bir tüzük hâline getirilmiştir. 1965 yılında da aynı teknik ekip toplanmış ve ICOMOS’u (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) kurmuşlardır.” dedi.

Bu alandaki ilk çalışma olan Venedik Tüzüğü’nden bahseden Ahunbay, “Birinci maddesinde korumanın sadece anıtlar değil tarihî çevre, kentler, kırsal yerleşimi de kapsadığı şeklindedir. İkinci maddesinde özel bazı konulara değinmiştir. Koruma için bütün birimlerden faydalanılması söylenmiştir. Bu da çok önemli. Çünkü tarihî eserlerin yapıldığı dönemlerle bugünkü bilgi ve teknik imkânlar çok farklıdır. Dolayısıyla yeni gelişen teknolojilerden hem araştırma için hem restorasyon için yararlanılması imkânı sağlanmaktadır. Yine Venedik Tüzüğü’nde bir sanat eseri ve belge olarak korunması söz konusu. Eskiden sanat değeri taşıyan, tarihî değer taşıyan eserler koruma altına alınırken bugün sanatsal değeri olmasa da millî izlenimler taşıyan eserleri de koruyoruz.” ifadelerini kullandı.

Anıtların sadece kendilerini değil çevrelerinin de korunmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Ahunbay, “Tarihî eserlerin bulundukları yerler kentsel gelişme ve tarihi açısından çok önemlidir. Çünkü bir sokağın köşesine yapılmış olan çeşme veya başka bir yapı, sokağın belli bir şekilde planlandığı bize anlatır.” cümlelerine yer verdi.

Türkiye’de kültürel eserlerin çeşitli kuruluşlar tarafından korunduğunu söyleyen Zeynep Ahunbay, bu kuruluşlardan en önemlisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu belirterek ondan sonra İl Müdürlükleri ve Belediyelerin geldiğini aktardı.