Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Öcal Berkan, varis tedavisinde çığır açan yeni tedavi yöntemi sayesinde hastaların yaklaşık 15 dakika süren bir operasyonla sağlığına kavuştuğunu söyledi. Türk
15 DAKİKADA VARİS TEDAVİSİ
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Öcal Berkan, varis tedavisinde çığır açan yeni tedavi yöntemi sayesinde hastaların yaklaşık 15 dakika süren bir operasyonla sağlığına kavuştuğunu söyledi. Türkiye´de 25 bin hastanın bu yöntemle tedavi edildiğini belirten Prof. Dr. Berkan, CÜ Kalp Damar Cerrahisi kliniğinde de başarıyla uygulanan tedavi yöntemi hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Toplar Damar Hastalıkları ve Tedavileri ile ilgilenen Uluslararası Fleboloji Derneği´nin başkanlığını yürüten Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Öcal Berkan, varis tedavisinde çığır açan yeni tedavi yöntemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Varis tedavisinin doğru teşhis, yöntem ve doğru ellerde yapılmasının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Berkan, hastalara büyük konfor sağlayan ve yaklaşık 15 dakika süren yeni tedavi yönteminin CÜ Tıp Fakültesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı´nda da başarılı bir şekilde uygulandığının altını çizdi.
VARİS TEDAVİSİNDE ÇIĞIR AÇAN YÖNTEM
Gelişen teknoloji, yeni çalışma ve yöntemlerle varis tedavisinin daha başarılı bir şekilde yürütüldüğünü belirten Berkan, varise neden olan etkenler, uygulanan tedavi yöntemleri ve bu alandaki son gelişmeleri değerlendirdi.
Prof. Dr. Berkan, şu şekilde konuştu:
?Bacaklardaki toplardamarlarda yer alan kapakçıkların yetmezliğine bağlı olarak normalde ayaklardan kasıklara doğru olan kan akışının tersine dönüp geriye kaçması ile oluşan reflü, varislerin temel nedenidir. Varis, Kronik Venöz Yetmezlik adı verilen tablonun içinde yer alan bir durumdur. Kronik Venöz Yetmezlik ayaklarda ağırlık hissi gibi hafif bir bulgu ile başlayıp, kanamalı bacak yaralarına kadar uzanan geniş bir yelpaze oluşturur. Varisler sıklıkla ayak bileği ve kasık arasında bulunan Vena Safena Magna ismindeki damarımızın ile topukla diz arkası arasında seyreden Vena Saphena Parva isimli damarımızın bulunduğu bölgelerde yer almaktadırlar. Reflüye bağlı olarak tersine akan kan, bu damarlar içine hücum ederek yüksek basınç oluşturur. Bu basınca bağlı olarak damarlarda genişlemeler, kıvrılmalar ve bükülmeler şeklinde Varisler ortaya çıkar.
Varis tedavisinde temel amaç Vena Safena Magna ve Vena Saphena Parva içindeki basıncı azaltmak ve ortadan kaldırmaktır. Tıbbi tedavilerin yetersiz kaldığı durumda bu iki damarın çıkartılması ya da içlerindeki kan akımının engellenmesi esas tedavi yöntemidir. Bu damarların çıkartılması cerrahi yöntemlerle yapılmaktadır. Cerrahi, hastanede yatmayı gerektiren, genel ya da bölgesel anesteziye ihtiyaç duyulan hastalar için zahmetli yöntemlerdir. Son yıllarda damarların tıkanması şeklinde yapılan girişimler tercih edilmektedir. Damar tıkanmasını içeren yöntemler, laser, radyofrekans teknikleri ile uygulanmaktadır. Lazer ve radyofrekans gibi tedavilerinin hepsi belirli ölçülerde anestezi gerektiren ve ağrı ve morluk oluşumuna yol açabilen tedavi şekilleridir. Ayrıca bacağın boydan boya iğnelerle uyuşturulmasının gerekmesi hastalar için çok zahmetlidir. Bu yöntemler de hastane yatışı gerektiren ve işlem sonrasında değişen derecelerde hastaya zahmet veren yöntemlerdir.
Günümüzde bu yöntemlerin üzerinde geliştirilen yapıştırma yöntemi ise artık en çok tercih edilen yöntem olarak hızla yayılmakta ve kullanılmaktadır. Bazı istisnalar hariç Varis hastalarının hemen hemen hepsinde uygulanabilen bir yöntemdir. Yapıştırma ile sorunlu damarların tıkanması işlemi, yıllardır cerrahide ve radyolojide kullanılan güvenilirliği kanıtlanmış özel bir tıbbi yapıştırıcının kullanılarak, varise neden olan damarların kapatılması işlemidir. Yapılan çalışmalar hiçbir alerjik reaksiyonun olmadığını göstermektedir. Bu yöntem ameliyat yapılmaksızın narkoz, bölgesel anestezi gerektirmeyen ağrısız kapalı sistemle yapılan bir tedavi şeklidir. Başarı oranı yüksek olan bu yöntem diğer tüm tedavi yöntemlerinden daha kolay uygulanır. Diğer yöntemlerde olabilen deri, sinir hasarı gibi komplikasyonlar görülmez. Yaklaşık 15 dakikada sonuçlanan bu işlem sonrasında hastalar aynı gün işlerine ve günlük hayatlarına dönebilirler. Tedavi sonrasında iz ve leke kalmaz. Bu yöntem hastalara ciddi bir rahatlık ve konfor sağlamaktadır.
Yeni teknoloji ürünü olan bu yapıştırma yöntemi, iki büyük firma tarafından tüm dünyaya sunulmuştur. En çok kullanılanı ülkemizde üretim yapan ve tüm dünyaya ihraç edilen yerli bir firmaya ait olan üründür. Sadece ülkemizde 25 binin üzerinde hasta bu yöntemle tedavi edilmiştir. Yurt dışında Turkish Glue (Türk Yapıştırıcısı) olarak Bu ürünün yurt dışında tanıtımına Türk doktorları önemli destek vermektedirler. Yurt dışındaki Kongrelerde çeşitli kurslar ve bilimsel sunumlarla yurt dışındaki doktorlara bu yöntemi anlatmakta ve öğretmektedirler. Bu tedavi üniversitemiz kalp ve damar cerrahisi kliniğinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.?