Sivas’ta Aşık Veysel Şatıroğlu’nun 107 yıllık bağlamasına gözü gibi bakan Şentük İyidoğan, kendisine saz için teklif edilen 100 bin doları reddetti
Sivas’ta küçüklüğünden bu yana Aşık Veysel Şatıroğlu türküleri dinleyen Şentürk İyidoğan, 28 yıldır da bağlama imalatı yapıyor. 1997 yılında Zara’dan Sivas kent merkezine gelen İyidoğan, burada bir atölye açtı. Daha sonra Aşık Veysel Şatıroğlu’nun akrabaları Şentürk İyidoğan’a Şatıroğlu’nun bağlamasını getirdi. Aşık Veysel Şatıroğlu’nun 107 yıllık bağlamasına gözü gibi bakan İyidoğan, bakımını ise bağlamayı çalıp türkü söyleyerek yapıyor. Maddi sıkıntılar yaşadığı dönemlerde bağlamaya gelen 100 bin dolarlık teklifi reddeden Şentürk İyidoğan, bu bağlamanın paha biçilemez olduğunu söylüyor.
Yaklaşık 107 yıllık bağlama
Bağlama imalatçısı Şentürk İyidoğan, bağlamanın yaklaşık 107 yıllık olduğunu belirterek,“ Benim hiç ustam olmadı ben ilkokul ikinci sınıftayken kendi yaptığım bağlamamı çaldım. Türkiye’de ilk kez kişinin sesine özel bağlama yaptım ve dünyada ilk kez hiç yapıştırıcı kullanmadan bağlama yaptım. Elimde Aşık Veysel Şatıroğlu’nun bağlaması var. Sadece Aşık Veysel’inde yok. Ali Ekber Çiçek’in, Davut Sulari’nin, Müslüm Ağbaba’nın var. Ben Aşık Veysel’i her zaman şöyle tanımlarım. Dünya’nın gelmiş geçmiş 72 millet arasında ayrım yapılmayan ilk ve tek ozanı. Diğer ozanlarımızın da hepsi birbirinden kıymetli tabi. Ben 2006 yılında Şarkışla Aşık Veysel Şatıroğlu Kültür Merkezi’nde kara toprağı okuduğum zaman Aşık Veysel’in rahmetli oğlu sahnenin önüne geldi. Babamızın sesini babamızın bağlamasını ilk olarak bir kara toprak parçasını söyler misin dedi. Ağlayarak dinledik, söyledik. O zaman orada ki yaşlılarda geldiler hesapladılar. Bana gelişi 92 yıl olmuş. Yaklaşık 107 senelik bir bağlama’’ şeklinde konuştu.
“Aşık Veysel’in sesinin bu bağlamanın içinde gizli olduğunu düşünüyorum’’
İyidoğan, Aşık Veysel Şatıroğlu’nun sesinin bu bağlamada gizli olduğunu düşündüğünü dile getirerek, “Bağlamaya bakımı çalarak yapıyorum. Bağlamanın bakımı çalmaktır, onun sesini duymaktır. Onun sesini çıkarıp insanlara duyurmaktır. Kapımızın önünde Ozanlar Müzesi var. Zaman zaman geliyorum hepsinin bağlamasını çalıyorum. Tabi ben 4 yaşından beri de Aşık Veysel Şatıroğlu’nu dinliyorum. Buraya geldikten sonra Aşık Veysel’in akrabaları getirdi bana bağlamayı. Bu bizim amcamızın bağlamasıdır diyerek. Ben 2 yıl hiç cesaret edemedim, kılıfından bile çıkarmadım. Ben Aşık Veysel’in sesinin bu bağlamanın içinde gizli olduğunu düşünüyorum. Onu da her zaman o keyifle onu dinleyerek çalıyorum. Benim en sıkıntılı zamanında 100 bin dolar teklif ettiler. Ama tabi ben her şeyin satılmaması gerektiğini düşünüyorum . Ve bunun bir değerinin olmadığını paha biçilemez olduğunu düşünüyorum’’ ifadelerini kullandı.