117 santimetrelik eğimiyle Pisa Kulesiyle yarışıyordu 13 metrelik temeli olduğu ortaya çıktı

Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 2020 yılı değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca yapılan çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgiler verdi. Karaca, toplantıda Sivas’ta Danişmentliler döneminde 2. Kılıçarslan’ın oğlu Kudbeddin Melih Şah tarafından 1197 yılında inşa ettirilen ve 117 santimetrelik minare eğimiyle dikkat çeken Sivas Ulu Camide yürütülen çalışmalara değindi. Karaca, yaklaşık 40 metre uzunluğa sahip olan, Yaz ve Kış mevsimlerinde eğim oranı değişen minarede yapılan çalışmalar sonrası, minarenin 13 metre temele sahip olduğunun ortaya çıktığı söyledi.

“Zeminin nemini ayarlama müthiş bir teknik”
Karaca, temelin taş örgüyle inşa edildiğini ve nemi ayarlamak için temelin ardıç ağacından yapılmış kazıklarla çevrildiği ifade ederek, “Ulu Camii’nin minaresine baktığımızda 13 metre derinlikte, temel altı taş örgüye rastlandı. Bundan dolayı da yine çok enteresandır, Gökmedrese’de olduğu gibi burada da ardıç kazıklara rastladık. Böylece ümit ediyorum ki Ulu Camii’nin minaresinin etrafı açılarak minarenin de ziyarete açılacağı ve izleneceği bir alan oluşturulacak. Onun kazı çalışmaları ve zemin çalışmaları devam ediyor. Minaremizin akıbetiyle ilgili bilim kurulunun vereceği kararla bunun yeniden restore edilmesi, inşa edilmesi durumu var. Minaremiz şuan ihalede yani izlemeyle beraber ihalede. Dün kurul toplantısında biz camiinin içerisinden kazı daha yapılmasını ve minarenin 13 metre derinlikteki temelinin ortaya çıkarılması için uğraşıyoruz. Benim kanaatim şu; Avrupa ülkelerinde gördüğümüz gibi tarihi eserin tüm varlığıyla görülmesi ve hissedilmesi açısından en azından geçmişteki insanlar hangi mimariyi veya statik kullanmışlar. Ardıç kazıklarla etrafı çevrilmiş, onunla muhafaza edilen bir yapı ve onun zeminin nemini ayarlama müthiş bir teknik. Bu gün bile hayranlıkla bunu izliyoruz. Bu konularda şuan son aşamaya geldik. İzlemeler tamam, minarenin eğimi 117 santim. Bunu yaz ve kış değişen özellikleri vardı. Şimdi bunun sabitlendiğini görüyoruz" dedi.
Karaca, restorasyonu devam eden Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nda çalışmaların özenle yürütüldüğünü belirterek “Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası,burası tamamen genel müdürlüğümüzün uhdesinde. Biz sadece bir mimarla katılarak, takip ediyoruz. Bu yakın günlerde yaklaşık maliyet tamamlanmış, yeniden bir ihalesi söz konusu. Geçici çatıyla şuanda muhafaza edilmekte. Ön kapılar açık ve ziyaret edilebilmekte. İnşallah yakın zaman burasıda restorasyonu tamamlanıp, hizmete sunulacak. Bu eserler, normal müteahhit mantığıyla yapılacak eserler değiller. Bir taşı oynattığınız zaman onlarca yapıyı oynatmış oluyorsunuz. Burayla ilgili bilim kurulu var ve kararlar var. Kararlar doğrultusunda binanın restorasyonu yapılıyor. 800 yıllık bir esere dokunacaksınız. Projelendirme aşamasını aştık ve müdahale aşamasına geldik. Ağırlıklı enjeksiyonla yapılması ihtimali doğdu. Bundan dolayı da bu bölümü birlikte yürütüyoruz. İnşallah, başlandığı zaman kısa zamanda tamamlanacağını ümit ediyorum. Yarın hızlı tren geldiği zaman insanlar bu eserlerimizi ziyaret etmek isteyecekler, bunların bizden yana alt yapısı hazır. Ulu Camii’nin kapılar çok önemli, gölgelerin oluştuğu zaman dilimi çok önemli, onlara bir engel yoktur. Ziyaret edilebiliyor, ziyaret platformu oluşturduk” dedi.
Karaca, Gökmedrese de restorasyon çalışmalarının tamamlandığını belirterek, “Gökmedrese'nin hamdolsun restarasyonu tamamlandı. Şimdi devlet büyüklerimizin oranın açılış yapması noktasındaki talimatını bekleyeceğiz. Biz şuanda tamamladık diye önümüzdeki hafta Ankara’ya bildireceğiz. Genel müdürlüğümüzün yapacağı program dahilinde Gökmedrese’nin açılışını birlikte yapacağız” dedi.