Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özçelik, cüzzam hastalığı hakkında önemli uyarılarda bulundu.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özçelik, 31 Ocak Dünya Cüzzam Günü dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Özçelik açıklamasında “Lebra”nın ülkemizde “cüzzam” adıyla bilindiğini belirterek hastalığın tarihsel literatürde ölümü çağrıştırdığını, vücutta sakatlıklara ve toplu ölümlere neden olan birçok hastalığın uzunca bir süre cüzzam adıyla anıldığını söyledi.
Özçelik, bu hastalara büyük acılar çektirildiğini ve toplama kamplarında tutulduğunu ifade ederek günümüz tıp biliminin bu bilgilerin yanlışlığını kanıtladığını anlattı.
Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre dünyada 5 milyon civarında cüzzam hastası olduğunu belirten Dr. Özçelik, “Cüzzamlı hastaların en çok bulunduğu yerler Hindistan, Bangladeş, Brezilya yani Asya’nın güney, Afrika’nın orta kesimleri ve Güney Amerika’dır. Tropikal bir hastalık olarak anlaşılmasın. Bu bölgeler dünyanın geri kalmış bölgeleridir, açlığın kol gezdiği ülkelerdir. 1800’lü yıllarda hatta 1900’lü yılların başına kadar Avrupa’da da çok sayıda cüzzamlı hasta vardı. Fakat Sanayi Devrimi’yle birlikte sosyo-ekonomik gelişimini tamamladıktan sonra bu hastalık kendiliğinden kayboldu. Yani bu hastalık geri kalmış ülkelerin hastalığıdır” dedi.
Ülkemizdeki ve Sivas’taki cüzzamlı hasta sayısını hakkında da bilgi veren Özçelik “Ülkemizde 1900’lü yıllarda 2 bin civarındaydı, 2000’li yıllarda ise 1500’e kadar düştü. Şu anda ise 1000 civarında olduğunu tahmin ediyorum. Sivas’taki lebralıların 1985 yılındaki sayısı 43’tür. Şu anda hasta sayısının 17 civarında olduğunu tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.
Özçelik hastalığın bulaşma şekilleri hakkında da bilgi vererek, “Cüzzam lepra basilleri ile oluşan bir hastalıktır. Bulaşma solunum yoluyla olur. Ancak çok zor bulaşır. Eşler arasında bile bulaşma oranı yüzde 5’i geçmez. Hastalığın kuluçka süresi (İnkübasyon süresi) uzundur. Çocukluk döneminde tedavi olmamış hastalarla uzun süre beraber yaşama/temas olmuşsa bulaşır. Sosyo-ekonomik seviyesi yüksek kesimlerde ve gelişmiş ülkelerde bulaşma hemen hemen yok gibidir. Medya bilgilerimizin aksine dokunmakla, falan filanla bulaşmaz. Bu hastalık yoksulluğun olduğu ülkelerde ve topluluklarda görülür. Hastalıktan korunmanın yolu yoksullukla ve açlıkla mücadeleden geçer.” ifadelerini kullandı.
Cüzzamın iyileştirilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sedat Özçelik, “Lepra tamamen tedavi edilen bir hastalıktır, sinirleri tuttuğu için polinöropatiye (duyu kusuruna) neden olur. Tanıda gecikme, his kusurlarının gelişmesi, hastalık aktivasyonları sakatlıklara sebep olur. Zamanında tedavi olan hastalarda hiçbir sakatlık oluşmaz. Hastaların tedavisi Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri doğrultusunda ve ülkemizdeki Lepra Tedavi Yönetmeliği’ne göre yapılmaktadır. Hasta ilaçları ücretsizdir. İlaçlar İstanbul’da Lepra Hastanesinden temin edilir, tedavi ve kontrolleri de burada yapılabilir. Toplumdaki cüzzam hakkındaki korkunç ön yargı tamamen temelsizdir” diyerek konuşmasını sonlandırdı. /Sultan Şehir/