Prof. Dr. Levent Eraslan


SUSMAK


SUSMAK

Gıdalar alarak vücudumuzun ihtiyaçlarını gideriyor, büyümesini sağlıyoruz. Bazen de fazla ve gereksiz gıda alarak organlarımızın rahatsızlanmasına neden oluyoruz. Soluğu ya diyetisyende ya da aktarlarda alıyoruz.

Ya ruhumuz?Her gün, her saat kirlettiğimiz, sürekli yükleme yaptığımız ruhumuz. Obezleşen ruhumuzun farkında bile değiliz. Onun da arınmaya, temizlenmeye ihtiyacı var. Onun da diyete ve bağırsaklarını rahatlatmaya ihtiyacı var.

İnsan farkındadır ruhunun artık bu kiloları taşıyamadığının. Fazlalıklarından kurtulamazsa boğulacağını hisseder. Artık fani bedenine yüktür ruhu. Kimisi meditasyonla, yogayla, çeşitli taşlarla, takılarla, kokularla temizlemeye çalışır, kimisi de inançla. Kimisi Kuran ayetlerine sığınır, kimisi elinde teşbih dilinde zikir, kimisi oruç tutar, kimisi secde de arar arınmayı?İnsan ne ile arınabiliyorsa onu yapmalı.

Bir yol daha vardır ruhumuzu temizlemek için; SUSMAK?Yahudi dininde hala var olan, zahidlerinin tuttuğu söylenen bir oruç türü de vardır hatta ´´susma orucu´´?Tüm semavi dinlerde yer alır. Kuran-ı Kerim´de de Meryem Suresini açıklayan müfessirler, Hz.Meryem´in bu orucu tuttuğundan bahseder. Hz.İsa henüz kundakta bir bebekken annesine atılan iffetsizlik suçlaması üzerine dile gelir ve rivayete göre   Hz.İsa konuşurken Hz.Meryem susma orucu tutmaktadır.

Susmak, en etkili sözdür. Konuşmadan çok şey anlatma sanatıdır. İhramcızade çok güzel açıklar bunu ´´suskunluğumuzdan bir şey anlamayanlar, sözümüzden hiçbir şey anlamaz´´ der, kendisinden keramet bekleyenlere?

Susmak, ikrardır. Konuşamazsınız bazen ya kudretli bir padişahın karşısında, ya da edep ettiğiniz, hicap duyduğunuz bir büyüğünüz karşısında. Sorulan soruda kafanız öne eğilir, ağzınızı bıçak açmaz. Bu nedenle eskiden görücü geldiğinde, babalar kızlarının sükûtundan anlarlarmış kızlarının gönülleri olup-olmadığını. 

Susmak, kıymet vermektir. ´´Konuşursam kalbini kırarım, dilim seni incitir´´ der kalp kırana.

Susmak, altındır gümüş ayarında ki sözün yanında. 

Susmak, hakikattir, yalansızdır. Susanlar, yalan söylemez. ´´Çok sözün yalanı vardır´´ der elçi.

Susmak, adam yerine konulmaktır. Mevlananın, bir şey bilmediği halde boş teneke gibi çok ses çıkaranlara öğütüdür sükût. ´´Biliyorsan söyle ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar.´´

Susmak, öze dönüştür. Beyin sesinin susup, ruhun dile gelişidir. Ademoğlunun kendi özüyle, öz nefsiyle konuşmasıdır.

Susmak, vicdandır. Gece başını yastığa koyduğunda, el ayak çekildiğinde ´´boş ver iyi yaptın, hak etmişti bu sözleri´´ diyen nefsinin küçük bir çocuk gibi ağlamasıdır.

Susmak; erdemdir, fazilettir, ´´elif´´in yanında ´´vav´´ olmaktır.

Sus ey dilim, sus ki temizlensin ruhumuz, dünyamız ve insanlık?