Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


PİYASADA   DENETİM    EKSİKLİĞİ    GİDERİLMELİDİR

Ülke gündeminde gereksiz zam, stokçuluk, fahiş fiyat artışları aldı başını gidiyor.


Döviz dalgalanmaları bahane edilerek, aynı ürünler değişik raflarda, değişik fiyatlarla satılmaktadır. Buna dur demenin zamanı geldi geçiyor. Mal stoklamaları, Çeşitli oyunlar ile, ürünlerin fiyatlarını yükseltme girişimleri...
En son sıfır araba alanında yaşanan gerçekleri duydukça tüylerim ürperiyor. Bu kadar Vatan haini Bu Ülkede ne ara yetişti? Dal budak saldı. Allah bunların gözünü doyursun!
Mecliste yasa teklifi var. Ancak ne kadar caydırıcı olur. Bu cezalara hapis, ticaretten men etme gibi ağır hükümle konmaz ise, belirli bir sonuç alınacağı fikrinde değilim. Yani, Bu Ülkede herkes istediği şekilde at oynatmamalıdır. Bu konuda Devlet demir yumruğunu göstermelidir.
Bir de bazı TV' ler felaket tellallığına soyunmaktadırlar. RTÜK bunlara bir şey demez mi? En basit bir yargıya intikal eden davada, gizlilik kararı alma yetkisini kullanmaktadır. Ekonomik alanda bazı verilere dayanarak yarın olacakmış gibi, olmayan olması ihtimal dışında olan, felaket senaryoları anlatanlara, öyle olmasını isteyenlere, söyleyeceği bir söz yok mudur?
Yalana dayalı, açlık, yokluk haberlerini ekrana taşıyanlara bir yaptırım yok mu?
Allaha şükür Dünyada tarım ürünlerinde kendisine yeten ender ülkelerden biriyiz. Bazı girdilerde dövizden kaynaklanan sıkıntılar olsa bile, esnaf açısından bu kadar zam koyarak ürün satmayı gerektirecek bir konu yoktur. Sadece aç gözlülük vardır. Toprak Allah'ın, Su Allah'ın... Ne için döviz bahane edilir. Baldırındaki güç için mi? Allah'ın verdiği bu nimetin bir an yok olduğunu düşünün bakalım. Toprak vermese, su vermese ne yapacaksınız? O zaman da toprak benim diye hava atabilecek misiniz?
Üzülerek ifade edeyim, her alanda olduğu gibi; bu piyasa alanında da yeteri kadar denetim yapamıyoruz. Bizim temel eksiğimiz, budur. Ürün denetimi, gereksiz zam yapma alışkanlığı ile ilgili yasalar yetersiz ise;  buyurun Meclis emrinizde istediğiniz yasayı çıkarın. Karşı tarafın canını acıtacak, gereksiz zam yapmaktan uzaklaştıracak, cezalar olsun. Hangi bakanlığın yetkisinde ise; o bakanlığa yeteri kadar denetim elemanı alınız. Bugün, belki fazla personel almaktan, maddi açıdan yük getiriyor, diye; şikayetçi olabilirsiniz. Ancak, sahte gıdalarla beslenen toplumların sağlık giderlerinin çokluğu ve kimi ticaret erbabının gereksiz zam yaparak Devlete ve Millete vereceği zarar daha büyüktür. 
Yaşanan bu olumsuzluklar, yeni alacağınız o personelden kat, kat size daha pahalı bir olay olduğunu göreceksiniz.
Aynı şekilde Devlet sağlık personeli ve emniyet personeli alımına ağırlık vermektedir. Evet, ihtiyaç vardır doğrudur. Ancak ekonomik savaşın açacağı yaraları unutmamak adına, bu alanda yeteri kadar denetim personeli olduğu inancında değilim. Şu an maliye alanında, vergi elemanı alanında, denetim elemanı alanında ihtiyacımız vardır. Aynen emniyet güçleri gibi algılanarak, bu alanın yeteri kadar eleman alınarak takviye edilmesi gerekmektedir. Bu da ekonomik bir savaştır. Batıda em büyük suç vergi kaçırmaktır...
En azından şu an eleman açığı giderilene kadar, polis ve zabıta güçlerine denetim adına güç yetkiler verilebilir. Evet piyasada görünmeyen bir ekonomik savaş vardır. Devletin bu alanda da personel açığını gidermesi gerekir. Yasal boşluğunu doldurması gerekir. Bir nevi görünmeyen bir cephe savaşı vardır. En acıtıcı yanı, Ülke insanının bir kısmının bu zorlu süreçte daha fazla kazanacağım, kazanmalıyım mantığı ile, ekonomik savaşta Ülkeyi karıştırmak isteyenlerle birlikte olmasıdır. Onlarla birlikte hareket etmesidir. İşte bunun cephede düşmana yardım eden insan olmak değerlendirmesinden ne farkı vardır. Ekonomik savaşta, karşı tarafa çalışmak anlamına gelir. Yangına benzin dökmektir.
Hele bir konu var ki, insanımızdan bazılarının çukurlaştığı bir nevi Vatanına ihanet ettiğinin belgesi olma özelliğini taşımaktadır. Devlet insanlara yardımcı olmak adına kendi bankalarında faiz indirimine gitmiştir. Bu çukur insanlar düşük faizle kredi çekerek, döviz alma ve oradan havadan para kazanma derdine düşmüşlerdir. Yani Devletine, Vatanına kazık atma derdindeler... Söyleyecek söz bulamıyorum.
BBDK, kurum olarak görevini yapsın. Bazı yabancı kaynaklı bankaların olumsuz davranışları olduğu iddia edilmektedir. O halde, Devletin yetkili kurumu olarak sahne almasını bekliyoruz. Sorumluluk alma zamanıdır...
Evet Devlet en kısa zamanda denetim elemanını genişletecek çalışmaya başlamalıdır. İnanın bu elemanlara ödeyeceğimiz, maaşlardan daha fazlasını , bu elamanların piyasayı denetlemesi sonrası, fazlası ile Devlete kazandıracaktır.
Bakın cadde ve sokaklara ne demek istediğimi anlarsınız. Herkes bu şartlara rağmen, hiçbir lüksünden alışkanlığından vaz geçmemektedir. Yani imkanı vardır. Trafik ağzına kadar araba ile doludur. Tüm alışveriş merkezleri, tıka basa çalışmaktadır. Yeme içme yerlerinde bir eksiklik noksanlık yoktur. Hatta bazı marketlerde var olan ürünler raflarda azalmaktadır. Yani insanlarda imkan vardır. Bu kadar yaygara olumsuz hava istenilen sonucun elde edilmesi için yapılmaktadır.
Stokçuluk yapan bir adam bile, malını ileride daha fazla fiyatla satmasını hedeflemektedir. Yani malının satılacağından emindir. Diyeceksiniz ki, yiyecek maddesini insanlar elbette almak zorundalar. Doğru, sıfır arabaları da almak zorundalar mı? Ya da yeni, yeni evleri, daireleri... En gelişmiş telefonları... Varın siz iyice düşünün dostlar...
Günlük hayat tüm normallerine uygun şekilde devam etmektedir...
Hesap başkadır, hesap... Sen hala anlamadın mı?