İdris YAVUZ /Gazeteci Yazar


ÖFKE, KİN İLE DİN BİR ARAYA GELMEZ 

Sosyal hayatımızda bazı kimseler asabi, öfkeli, huzursuz, huysuz ve alıngan olmaktadır. Mevlana; “Söz, yaydan çıkan ok gibidir, gittiği yerden geri dönmez” diyor. Bu konuda sabırla öfkeyi kontrol etmek gerekir.


Kibir nice insanı inancından etmiş ve nice kalpleri karartıp öldürmüştür. Şiddeti ve öfkeyi bir kahramanlık olarak göstermek kesinlikle yanlıştır. 
Öfkenin panzehiri olan sabrı harekete geçirmeliyiz.“Her kim de sabreder ve bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecek işlerdendir”  Şura S. Ayet 43

Hz Ömer (ra) kendisine haksız yere hakaret eden birine ; “Vallahi elimle de dilimle de sana karşılık verebilecek durumdayım Ama ben Müslüman oldum eskisi gibi her aklıma geleni söyleyemem her aklıma gelenide yapamam. Ben Allah’a ve ahiret gününe inandım. Hesap vereceğimi biliyorum böyle olmasa işler farklı olurdu” der.

İslam’dan önce öfkeli ve hırçın bir ahlakı olan Hz Ömer’i İslamiyet son derece sabırlı, affedici, merhametli ve adaletli bir hale getirmiştir 
Bilinmelidir ki, öfke, kin, intikam, gıybet, ayıplama, kötü söz ve hakaretler dostluğu ve güveni yok eder. Çünkü her türlü, baskı, zulüm, haksızlık, kavga, cinayet ve öfke acizliğin göstergesidir 
Bir gün bir bedevi geldi ve sırf görgü noksanlığı dolayısıyla Peygamber Efendimizin (sav) mescidine idrarını yapıverdi. Bunu gören sahabeler öfkeyle adamın üzerine yürüdüler. Peygamber Efendimiz (sav) onları uyardı:“Onu derhal bırakın! İdrarının üstüne bir kova su dökün! Siz kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz. Zorlaştırıcı olarak gönderilmediniz.” Riyazü’s Salihin s. 634

Peygamber (sav): “Pehlivan güreşte hasmını yenen kimse değildir; asıl pehlivan öfke zamanında öfkesini yenendir. Çünkü! Din ile kin bir arada olmaz”  buyurdular. Camiü’s Sağir; 3/6868
Her zaman farklı insanların görüşlerini ciddiye almayan kişiler, İftira, zorbalık, yalan söylenme, aşağılama ve küçük düşürülme yolunu seçerler.

Peygamberimiz (sav) “Kibir ile iman aynı zamanda bir kalpte bulunmaz. Şüphesiz ki Allah güzeldir; güzelliği sever. Kibir (ise nimetleri kendinden bilip o nimetlerin gerçek sahibine nankörlük ederek) hakkı inkâr etmek ve insanları küçük görmektir” buyuruyor. (Müslim, 147; Tirmizî, Birr, 61)
En kötü hırsız, Müslüman gibi görünen hırsızdır; zira pirinç içindeki beyaz taş, siyah taştan daha tehlikelidir. Asrımızın tehlikeli hastalığı da bu olsa gerek.
Atasözümüzde ; “Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça.” Kibir ve öfke’nin panzehiri sabırdır “demek istiyorum.