Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YETKİLİLERİNİN DİKKATİNE

Okulların kapanması ile; bazı gerçekleri tekrar gördük. Umarız uyarısını yaptığımız bu gerçekler; yetkililerin de, gözlerinden kaçmaz.


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YETKİLİLERİNİN DİKKATİNE

Okulların kapanması ile; bazı gerçekleri tekrar gördük. Umarız uyarısını yaptığımız bu gerçekler; yetkililerin de, gözlerinden kaçmaz.

Önceki günlerde, bir makalemde belirtmiştim. Okulların mezuniyet törenlerine, bir göz atmak gerekir. Eğer, mevcut durum yetkilileri rahatsız ediyorsa; O, zaman tedbirlerini almak da; onlara düşer. Eğer, rahatsız etmiyorsa; O, zaman sorumluluk altında olduklarını belirtmek isterim.

    Eğitim Öğretim yılının, son haftalarında; Okullarda yaşanan, Okulu gevşetme politikalarından vazgeçilmelidir. Bunun Bakanlık yetkilileri de, farkındadırlar diye, düşünüyorum.  Öğrenciler, son sınavlardan sonra, okula devam etmemektedirler. Devamsızlık konusu; ciddi anlamda tekrardan gözden geçirilmelidir.  öğrenciler; okulların son günlerini, sanki boş ve amaçsız günler olarak, görmektedirler.

Eğer, öğrenciler okula devam etmek istemiyorlarsa; Ya okulun kapanması öne alınır, yahut sene sonu sınavları okulların kapanmasına yakın olan, son günlerinde yapılır. Sonuçlar, sonradan ilan edilir. Yoksa; yok mezuniyet törenleri, yok etkinlikler, yok eğitimin gevşemesi, yok sınıfların boşalması... Hiç de hoş olan manzaralar değildir. Okulun son günleri, okul olmaktan uzaklaşan, görüntülere şahit olmaktadır. Sınıflar boş, dersler yok, ama okul açık! Öğrenciler, o günlerde evlerinden okula gidiyoruz diye çıkıyorlar, Okullar yoklama almıyor...  Veliler de; bu konuya duyarsız. Çocuklarının okul yerine; başka yerlerde zaman geçirdiklerinden haberleri yoktur.   Bu gevşeme sayesinde; Değişik zamanlarda şikayetçi olduğumuz; olumsuzlukların temeli atılıyor.

O zaman okulları erken kapatın kardeşim. Bir sene boyu sınıflarda çocuklara verdiğiniz değer yargıları; 15 günde yok oluyor. Önlem olarak;  kapanışı öne alın bu kadar basit. Acilen okul disiplin yönetmelikleri gözden geçirilmelidir. Bu gevşekliğin en güzel delili;  son zamanlardaki LİSE eylemleridir. 

Sorunlu öğrencileri, topluma kazandıralım derken; normal öğrencileri de; bazı yanlış çevrelerin, içine itiyoruz. Son eylemler; Bu boşluktan yararlanan, kimi çevreler tarafından; organize edilmektedir. Sınıf geçme ve sınav yönetmenliğindeki, bazı açıklar; Bu tür öğrencilerin okullarda, yer almasına neden olmaktadır. Unutmamak lazımdır. Bir sepet içerisindeki bütün meyveleri; bir çürük meyve, zamanla çürütür.

Olaya ciddi manada baktığımız zaman; büyük israfla karşı, karşıyayız demektir. Zaman israfı,  Mekan israfı, personel israfı başta gelmektedir. Öğretmenler, okulların boş olması nedeniyle; ders yapamamaktadırlar, ancak ücretlerini almaktadırlar. Yapılmayan derslerin ücretleri Her bakımdan zararlı olan bu durumun,  alınacak tedbirlerle ortadan kaldırılması gerekir.

Disiplin yönetmeliğini, önemsiyorum. Daha önce bu köşede belirttiğim gibi; tekrar ele alınmalıdır. Ahlaklı, dürüst, çalışkan, erdemli davranışları olan, çevresinde; hal ve hareketleri ile kendini kabul ettirmiş öğrenciler; örnek gösterilmelidir. Devlet tarafından böyle çocuklar, ödüllendirilmelidir. Bu tür insanlara; Devlet personel alımlarında bile; öncelik tanınmalıdır.

Böyle, daha çok cazip uygulamalar yapılabilir. Öğrenciler; güzel ve olumlu davranışlara teşvik edilir, yönlendirilir. Sonrasında, ödüllendirilir. Gencin başarısı, sadece ders çalışmakla olmadığı; iyi, güzel davranışları olan gençlerin; daha fazla ödüllendirildiği, gerçeği uygulamaya sokulur.

Yıllar, yıllar öncesinde; Orta öğrenimi bitirmek üzere olan gençler, sene sonunda; Bütün derslerden, tekrar bitirme sınavlarına girerlerdi. Böylece, gevşeme ortamı oluşmazdı.

Alınacak tedbirlerle, bu gevşemenin önü, tıkanmalıdır. Orada görev yapan tüm arkadaşların da; aynı konudan şikayetçi olduklarını biliyorum. Tedbir almak, gevşemeyi önlemek; Bakanlık Yetkililerine düşer. Bizden uyarması...