İsmail TİMUÇİN


Kıymetli Dostlarım;

Hiç düşündünüzmü?


Kıymetli Dostlarım;

Hiç düşündünüzmü?

Ak parti iktidar olduktan sonra Türkiyeye yapılan yatırımların %10´u bile halktan alınan vergilerle yapılabilirimiydi... Veya (İngiltere, Amerika, İsrail haricinde) bunu düşünen farkında olan kimse oldu mu?

Bu ülke petrol satmaz

Bu ülke doğalgaz satmaz

Bu ülke maden satmaz

Bu ülke silah satmaz, uçak satmaz, ilaç satmaz, teknoloji satmaz,

Bu ülke arabasını bile ithal eder

Bu ülke elmas çıkarmaz, altın çıkarmaz.

Kısaca bu ülkenin turizmden başka hiç bir dış geliri yoktur.

 

Bu ülkenin ithalat-ihracat dengesi bozuktur. Her zaman ithalatı, ihracatından fazladır.

Kıymeti üzerinden hesap yapıldığında bu ülkeye giren mal, çıkan maldan çok daha fazladır.

Buna rağmen, petrol satan Suudi Arabistandan

Doğalgaz satan Rusya ve Azerbaycandan

Silah satan Amerika, İngiltere ve İsrailden Araç satan Avrupa ülkelerinden

Elektronik satan Güney Kore ve

Japonyadan ucuz iş gücü satan Çinden daha fazla yatırımı nasıl oluyor da Türkiye yapıyor?

Krizler bütün ülkeleri sarsarken Türkiye nasıl oluyor da sarsılmıyor

Yatırımlar durmuyor?

Sağlık, Bilim, Eğitim, Askeri alanda gelişmeler yavaşlaması gerekirken aksine hızlanıyor? Sosyal devlet olma yolunda Türkiye neden dünyada en hızlı devlet?

Ne satıyor, nerden geliyor bu para?

Gerçekten bütün bunlar nasıl oldu? Tekrar ediyorum halktan alınan vergilerle ( bırakın hırsızlık yapmayı) son 10 yılda bu ülkeye yapılan yatırımların %10´u bile yapılamazdı. Peki nerden buldu bu parayı Türkiye?

Değerli Dostlarım;

11 Eylül sonrasında Amerika Birleşik Devletleri ve Uluslararası kuruluşlar bir çok arap iş adamını El-Kaideye yardım ve yataklık yapmakla suçladı.

Bu iş adamları 2´ye ayrılıyordu.

Birinci gurup Amerika ve İngilterenin sözünden çıkmayan ve bu tehditlerden korkarak yelkenleri indiren ve bu 2 ülkeye teslim olup haklarındaki bütün suçlamaları düşüren arap şeyhleridir.

2. gurup ise suçlamaları kabul etmeyerek davalarla tek tek mücadele edip masumiyetini kanıtlayan samimi arap iş adamları. ( hatırlarsanız 28 şubat ta almanyada yaşayan soydaşlarımızın ve halkımızın kurduğu bir çok şirketide yeşil sermaye diye suçlayarak batırıp, kurucularınıda hırsız ilan etmişlerdi, yani tezgah içerde de dışarda da aynı)

 

İşte bu iş adamlarından bir tanesi de Yasin El Kadı idi. (adamı araştırın)

2. guruptaki bu iş adamları New York ve Londra borasındaki bütün paralarını çekerek nakit olarak bir şekilde Türkiye ye taşıdılar.

Bu paraların çoğu kayıt dışı olarak $ halinde depolarda saklandığını düşünüyorum.

Bu paraların bir kısmı ile Türkiyede ,oto yollar , köprüler, denizin altından tüp geçitler, toplu konutlar, hastaneler , hızlı tren ağları, üniversiteler, hava alanları vs. ler yapıldığı düşüncesindeyim.

Arap iş adamlarının bu paraları Türkiyeye taşıma sebebi Amerika ve İngiltereye olan nefretlerinin artması ve İslam dünyasında Türkiye dışında ayakta, başka ülkenin kalmamış olmasıydı diye düşünüyorum.

Son kalenin Türkiye olduğunu onlar da farketmişlerdi.

Samimi olan 2. guruptaki Yasin El Kadı gibi iş adamları kayıt dışı olan bu paraları Cumhurbaşkanımız Sayın, Recep Tayyip Erdoğana teslim ettiklerini duymuştum.

Merkez Bankasında bile İsrail başta olmak üzere, yabancılara çalışan casusların kol gezdiğini yakın dostlarımla sohbetlerimizde duyuyordum.

Türkiye´deki dolar miktarını öğrenmeye çalıştıklarını. (Hatırlarsanız Merkez Bankasından bir kaç kişinin işine casusluk suçlaması ile son verilmişti.)

Bu paralar devletin parası değildi.

Devletin kasası açık vermiyor, aksine gelen para giden paradan daha az olduğu için sürekli fazla veriyordu. Bu fazlalığı bu güne kadar kimse sorgulamadı.

Bu ülkenin geliri, giderini karşılamıyorken, nasıl oluyor da Ülke batmıyor, aksine sürekli gelişip zenginleşiyor.

Bu soruyu bizden başkaları sordu. Ve Tayyip Erdoğanı diktatör, terörist, hırsız gibi yalanlarla halkın gözünden düşürüp, eyalet valisi gibi yönetecekleri yeni bir başbakan bulmak için düğmeye bastılar. Gezi olayları, 17-25 Aralık operasyonları, Mit tırlarına yapılan operasyonlar hep bu sebepten idi.Asıl konumuza dönersek,

Gezi olaylarında dolar 2 TLyi görmeyecek diyen merkez bankası her gün piyasaya 1 milyar dolar sürüyor, bu da ABD ve İNGİLTERE yi çıldırtıyordu.

Hangi paraydı bu piyasaya sürülen para? Merkez Bankasında dolar limitinin tükenmiş olması gerekiyordu. Doların en az 5 TL ye fırlamış olması gerekiyordu. Ama olmuyordu işte.

Bu paralar, Yasin El Kadı gibi bir kaç arap iş adamının parasıydı. Ve Yasin El Kadı sırf bu yüzden Türkiyeye geldiğinde bir kaç kere suikaste uğradı. ( Google dan kazalara bakabilirsiniz)

Taktir edersinizki,

Bütün bu detayları devlet açıklayamaz. Kayıt dışı paralar devleti uluslararası arenada suçlu yapar, arap iş adamlarını da hedef haline getirir.

Bu durumu en iyi bilenlerden biride parelel yapı olduğu için, Tayyip Erdoğanın milyar dolar çaldığını tapelerle isbata kalktılar. Çok iyi biliyorlardıki, yapılan yatırımlardan bırakın rüşvet alıp para çalmayı, mevcut gelir ile yatırımların %10´ nu bile yapmak mümkün değildi.

Devletin kasasına gelen para belli, kasadan çıkacak olan para belli.

Bu para devletin geliri değil, aksine devlete Recep Tayyip Erdoğanın kendi itibarı ile kattığı ek gelirdir bence.

Bu paralar bu güne dek milletin çıkarları için kullanılmış ve bundan sonra da bu çıkarlar doğrultusunda kullanılacağına inancım tamdır.

Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Bu ÜLKEYİ İngiliz, Amerikan, Yahudi uşaklarına yem etmeyelim.

ALLAH Aşkına Dostlarım,

100 tane de kaset çıksa bilinki Recep Tayyip Edoğan bir hırsız değil aksine bu ülkeye dışardan para getirmiş kaybetmeye tahammülümüzün olmayacağı, yerini asla kimsenin dolduramayacağı tek liderdir. Gelecek nesiller için sahip çıkalım.