Ömer ÇALIŞKAN


KENDİMİZLE BARIŞIK OLMAK

Eğer insan kendisiyle barışık değilse, sabahleyin uyandığında ilk iş olarak kendisini o gün yeniden dirilten Rabbine Hamd etmiyor ve kendine selam vermeden güne başlıyorsa, güne eksik ve negatif başlıyor demektir.


 

KENDİMİZLE BARIŞIK OLMAK

Eğer insan kendisiyle barışık değilse, sabahleyin uyandığında ilk iş olarak kendisini o gün yeniden dirilten Rabbine Hamd etmiyor ve kendine selam vermeden güne başlıyorsa, güne eksik ve negatif başlıyor demektir.  

Çoğu zaman insan, güne nasıl başlarsa öyle devam etme eğilimi gösterir. Abusu`l-vecih (asık suratlı) ve kendiyle barışık olmayan bir insanın, başkalarına ne Hayrı dokunabilir ki? Oysa sabahleyin güne başlarken, etrafına pozitif elektrik yayan insanlar, tahmin bile edemeyecekleri güzelliklere katkı sağlarlar da haberleri bile olmaz. Tam tersi negatiflik ise olumsuz yönde aynı etkilere sahiptir... Önce kişinin kendisiyle barışık olması şarttır. “Bir kadın sabahleyin kalkmış aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç kıl saç olduğunu görmüş. “Hımm, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım!" Öyle de yapmış , günü de harika geçmiş! Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış, Kafasında iki tel saç kalmışmış..."Hımm, bugün saçımı ikiye ayıracağımı demiş..." Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş... Bir ertesi gün gene kalkmış, aynaya bakmış,  kafasında tek tel saç var. "Tamam, tamam demiş... Artık bugün atkuyruğu yaparım..." Öyle de yapmış ve çok çok güzel bir gün geçirmiş... Bir ertesi gün, aynaya baktığında,  kafasında bir tek tel bile saç kalmamış! "Waw!" diye bağırmış. "Ne harika! Bugün saç derdim yok!.. Bakış açısı her şeydir! Gerektiğinde kibar ol. Tanıdığın herkes, kendi savaşını yapmakta zaten! Basit yaşa, cömertçe sev, yürekten düşün sevdiklerini, tatlı konuş... Hayat, fırtınanın geçmesini beklemek değildir ki! Yağmurda dans etmeyi becerebilmektir!”