Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


GÜL YETİŞTİREN ADAM OLMANIN MUTLULUĞU

İnsanoğlunun her alanda başarılı olabilmesi için öncelikle kararlı olması gerekir.


GÜL   YETİŞTİREN   ADAM   OLMANIN   MUTLULUĞU
İnsanoğlunun her alanda başarılı olabilmesi için öncelikle kararlı olması gerekir.
Yeteri kadar kararlı olamamak; tereddüt içerisinde olmak; başarı getirmez. Buna bağlı olarak kararsızlık, sabırsızlık, her alanda başarısızlığı getirir. O nedenle zamanla kararlı olmak sabır ile; eş anlamda bile kullanılır. Her karanlığın bir aydınlığı vardır. Her kıştan sonra bahar gelir. Hayat tekrar canlanır. Ortalığı neşe, sevinç kaplar. Aylarca süren kış günlerinin gittiğine, gelen bahar delildir. Cemreler, onun müjdecisidir. O nedenle bahar sevinç, neşe demektir. Bu karanlık ve sıkıntılı günler de, bir gün geçecektir. Sadece sabretmek ve beklemek, gerekir. Nitekim, öyle yapanlar, kazanır.
Uzun ve yorucu, yıpratıcı, öğretmenlik hayatımızın sonrasında; doğal olarak emekli olduk. Ancak, taşıdığımız yükün bittiğine inanmadan; her alanda toplumu aydınlatmak, bilgilendirmek adına;  bugünkü moda tabiri ile; zorlu bir toplum mühendisliğine soyunduk. Doğru bildiklerimizin destekçisi, yanlış olarak bildiklerimizin ise; karşısında olduk.  Bu amaçla;  öğretmenlik yıllarımızda, öğrenci kardeşlerimize, arkadaşlarımıza,  doğrudan yana olmayı,  sıkıntılı ve zor dahi olsa dürüstlüğü terk etmemelerini, ifade ettik. Sabrın önemli bir güç olduğundan bahsettik. Bugün, bir çok alanda yeni görevlere atanan, sorumluluk alan, tüm öğrenci arkadaşlarımı kutluyorum, başarılarından dolayı onları ayakta alkışlıyorum. Geçmiş  zaman içerisinde,  onlarla beraber; aynı okulu, aynı havayı paylaşmamızdan dolayı mutlu olduk. Onların başarılarından gurur duyduk. Kimi zaman duygulandık, kimi zaman sevindik. İçimizi tarif edemeyeceğimiz, hislerle donattık. İyi ki; varsınız. Sizin başarılarınızdan gurur duyuyorum. Duymaya devam edeceğim. İşte, gül yetiştiren adam olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Allah, her alanda sizi başarılı kılsın, iki cihan saadeti versin. Daha ileriye, daha başarıya doğru sizi yükseltsin. Var olun, sağ olun... 
Atalarımız da bir çok alanda sabır ve kararlılıkla, çok şeyi başarmışlardır. İnsan yetiştirme metotlarına baktığınız zaman; kararlı olmak birinci öncüldür. O nedenle herhangi bir esnaf, sanatkar önce; çırak daha sonra kalfa ve usta olur. Ama, bu süreç herkes için aynı zamanı ifade etmez. Araya beceri, kabiliyet, el yatkınlığı gibi unsurlar girer. İnsanın olayı kavrama melekesi de ayrı bir yer tutar. Her alanda olduğu gibi, siyaset alanında da aynı kurallar geçerlidir. Öğretmen, öğrencisini yakinen tanıyarak; beceri ve kabiliyetlerine  göre;  yön veren insan olmalıdır. Dürüstlük ve başarı her alanda eş değer kavramlardır.
Eskiden uygulandığı üzere; Eğitim kurumlarımızdaki geleneksel insan yetiştirme de aynı  yolu takip etmiştir. Öğrencisinin yeterli olduğuna karar veren hoca, ona icazet verir. Daha sonra çok daha başarılı olacağına inanırsa; kendisine yeni hocalar önerir ve eğitiminin daha derinleşmesini sağlar. Yine burada da süreç farklıdır. Herkes aynı zaman içerisinde başarıyı elde edemez. Kimisi daha az zamanda, kimisi daha çok zamanda, belirli olgunluğa ulaşır. Nihayetinde kendi özgürlüğünü kazanır. Siyasi süreç içerisindeki insanlar için de; aynı metot geçerlidir. Tecrübe, yetenek, başarı, kararlılık bir lider de görülmek istenen, özelliklerdendir. Toplumun her kesiminde görev almak isteyen, lider anlayışındaki insanlar da bu özellik geçerlidir. Bu özellikleri sayesinde öne çıkar. Kimse, anasından lider doğmaz. Şartlar ve olaylar o insanı bulunduğu noktada zirveye taşır.
Bu özellikleri hayatında ilke edinen insanlar, başarılı olur. Bizim her alanda insana ihtiyacımız vardır. İnsan olmak, verimli olmak için; alan belirlemesi yapılmaz. Toplum, milyonlarca halkadan oluşan bir makine gibi algılanırsa; o makinenin her parçasında görev yapan dürüst ve samimi insanlara ihtiyacımız vardır. Kimisinin görevine göre; sorumluluğu azdır, bazılarının ise; çoktur. Ancak, o görevi yerine getirmek zorundadır. Önemli olan onu layıkıyla, becerisiyle yerine getirmektir. Biz eğitimcilerin amacı; her görev alanında, görev yapan insanları, görev şuurunu edinmiş, işini gereği gibi yapan, dürüst ve inançlı insanlar yetiştirmektir. İşte, onlar başarılı olup, bu topluma katkı sağladıkları zaman; sizin sevincinizi tanımlayacak kelime ve kavram bulmanız zorlaşır. Ancak,o duyguyu yaşayanlar bilir.... Ne mutlu görevini layıkıyla yapıp; toplumun her katmanına başarılı ve sorumlu insanlar yetişmesine sebep olanlara... Onlara selam olsun, gül yetiştiren adamlara...