Genelleme
18 takımlı ligimizde 5 takım İstanbul şehrini temsilen aramızda bulunuyor. TFF 1. Liginde mücadele eden Ümraniyespor´un da Playof mücadelesi verdiğini unutmamak gerekir.
Geriye kalan 13 takım arasında Göztepe, Malatya ve Sivasspor´umuz süper lige adım atan, ancak 3´ü de ligde kalmayı başaran takımlar oldu. Geçmişe baktığımızda bu tür bir istatistik söz konusu değil. Çıkan 3 takımdan en az 1 tanesi eski ligine dönmüş, küme düşmüş.
Takımların ligde kalmaları bir anlamda da iyi bir yönetim ve iyi bir teknik heyet ile mümkün gözükürken buna bir de mali olanakları eklemek lazım.
Topladığımız puanlara bakacak olursak hiçte fena bir iş yapmadığımız çıkar ortaya.
33. hafta sonunda verdiğimiz fotograf gelecek içinde umutlandırdı ve yeni sezonun hesaplarını haftalar önce ligde kalmış bir kulüp olarak yapmaya başlamıştık bile.
Gençlerbirliği´nden iki futbolcunun ismi transfer piyasasında geziyor ve yönleri de Sivas´a doğru.
Artık hayırlı bir işimiz varmış gibi, genç delikanlıya gelin adayı arıyormuş gibi bütün mahalle bir uğraş verir. Biz de birilerini Sivasspor´a transfer ederiz ve öyle bir anlatırız ki sanki adamın imza attığını bile görmüşüzdür.
Tabiî ki ön görüşmeler olacak, yeni yapılanmaya gidilecek ve belli takviyeler yaşanacaktır. Bu işin doğasında var. Bunu yaparken de bilgi kirliliğinden, dezenformasyondan uzak durulmalı diye düşünüyorum.
Ne kendimizi kandırmış oluruz, ne de gereksiz strese gireriz.
Bu konuları konuşmak için daha zamanımız var, zira henüz lig bitmedi ve varımızla yoğumuzla Beşiktaş maçına odaklanacağız. Yaralı Kartala misafir olacağız 34. haftada. Alacağımız galibiyet bize prestij getirecek ve ligdeki sıralamamızı belirleyecek.
Evimizde oynadığımız ve bazı maçlarda olduğu gibi son dakikalarda yediğimiz golden sonra kaybettiğimiz 2 puanı hanemize yazdırabilmiş olsaydık bir anlamda yerimizi de sağlamlaştırmış olacaktık. Artık 34. hafta maçlarının sonucunu beklemek kaldı geriye.
Alanyaspor takımı can havliyle oynayan bir ekipti. Köşeye sıkıştırılmış bir kedi gibi yüzümüze sıçradı. Oyunu çirkinleştirdiler. Teknik heyetleri, yönetimleri ya da herhangi birileri ne anlattı bilinmez ama, ne olursa olsun puan almaya gelmiş gibi bir yapıları vardı. Anlamsız agresiflik, futboldan uzak hareketler, rakip futbolcularla iletişimleri sinir bozucuydu. Buna bir de hakemin oyuna hükmedememesi eklenince ?al başına belayı? kabilinden şeyler olacaktı neredeyse.
Adamlar aldıkları puanla ligde kalmayı garantilediler. Rakipleri Osmanlıspor Beşiktaşla oynuyor ve yeniliyordu. Hal böyle olunca galip gelmiş gibi sevindiler. Bunun bir anlamı da şu: ?bizi Şanlıurfaspor maçından sonra bırakıp giden Mesut Bakkal´ın takımı seneye yine rakibimiz olacak.?
Biz yine ev sahibi olacağız, yine futbolumuzu oynayacağız ve yine kişiliğimizi, bilindik kimliğimizi sahaya yansıtacağız, vahşileşmeyeceğiz.
Biz kültür olarak Anadolu takımıyız, düştüğümüzde bile takımını alkışlayan tribünlerimiz var. Düştüğümüzde bile timsah gözyaşı değil hislerini yansıtan oyuncularımız var. Karakterimiz belli. Yensek de yenilsek de kimyamız bozulmuyor.
Ancak bir şanssızlıktır gidiyordu, o da son dakika şanssızlıkları, bu da futbolun doğasında var. Bu sezonu da böyle geçtik.
Tabi oturmuş bir yapı, iyi bir iskeletimiz söz konusu. Takıma kazandırılacak 2-3 Emre Kılınç fortamında genç yetenek ile Osmanlıspor´a her şeyini katan Serdar Gürler gibi isimlere de ihtiyacımız yok değil. Canını dişine takacak oyuncuların kırmızı-beyaz formayı giymeye devam etmesidir bütün beklentimiz.
Gelecek senenin senaryosunu yazmak için de öncelikle Beşiktaş maçından sonra mukavelesi bitecek olan Teknik Heyetin yeni sezon ve sonraki sezonlarda da takımda kalıp-kalmayacağını netleştirmek lazım. İyi bir uyum yakaladığımız açık. Bu da göz ardı edilmemeli.
Hak ettiği şekilde yönetilen Sivassporumuzun teknik anlamda da devamlılığı başarı grafiğimize etki edecektir.
Özetle Samet Hoca ve ekibinin kalmasını isteyenlerdenim. Trabzon cenahından hocamıza teklif var, ancak ilk tercihinin de Sivasspor olacağı kanaatindeyim. Temennim odur ki uzun soluklu bir imza atar ve yolumuza devam ederiz.
