Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


FAİZ VE TASARRUF ETME ALIŞKANLIĞI

Ülkemizin zirvesindeki SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ; ısrarla faizin düşürülmesine yönelik, uyarılarda bulunmaktadır. Anlaşılan o ki; bu uyarıların muhatabı olan çevreler; uyarıyı yeterli bulmamışlardır. Faiz oranları, yeteri kadar düşürülmemiştir.


FAİZ VE  TASARRUF ETME  ALIŞKANLIĞI
 
Ülkemizin  zirvesindeki  SAYIN  CUMHURBAŞKANIMIZ;  ısrarla  faizin düşürülmesine  yönelik, uyarılarda bulunmaktadır. Anlaşılan o ki; bu uyarıların muhatabı olan çevreler; uyarıyı  yeterli  bulmamışlardır. Faiz oranları, yeteri kadar düşürülmemiştir.
 
Bu ekonomi  açısından, büyük bir  negatifliktir. Dolayısıyla; SAYIN  CUMHURBAŞKANIMIZ,  Bu uyarılara devam etmektedir.
Yılbaşından itibaren, zorunlu bireysel emeklilik altında, yapılan uygulamalarla, insanlar; tasarruf yapmaya yönlendirilmek, istenmektedir. İsraf ve tüketim çılgınlığı almış, başını gidiyor. İnsanlar gelir düzeylerine bakmadan; ellerindeki kredi kartları ile, alış veriş yapmayı;   bedava alış, veriş gibi algılamaktadır. Bir gün, o kartla yapılan alış, verişin ödenmesi gerektiği gerçeğini; adeta unutmuş, gibidirler. Kısacası alış, veriş çılgınlığının esiri gibidirler. Bu anlamda; bankalar tek kazanan taraf olarak, durmaktadır.
Son günlerde dış ülkelerde olan bir çok olay Ülke gündemimizi meşgul ediyor. Başta  Suriye, Kerkük, Doğu Türkistan, Arakan, Filistin, Brezilya, ABD, Avrupa ülkeleri, Yunanistan... Dünya o kadar küçüldü ki; kitle iletişim araçlarının bu kadar gelişmiş olması Dünyayı birbirinden anında haber eder hale geldi. En başta ekonomi hemen ona göre tavır alıyor. Pozisyon belirliyor. Bana ne, canım bu olaylar benden kilometrelerle uzakta oluyor,  diye yorum yapamıyorsunuz. O olaylar her bakımdan sizi etkiliyor. 
Kimi din kardeşlerimiz acı içinde kıvranıyor, kimi ülkeler açlıkla sınav ediliyor. Kimi ülkelerde darbe ve sonrası yaşanan sıkıntılar, kimi ülkelerde daha fazla para kazanma mücadelesi son sürat devam ediyor. Kimi ülkeler ekonomik iflasın pençesinde kıvranıyor.  Ülkemizde  ise; yapılmak istenen darbe ve uzantısı hareketler; Ekonominin zarar görmesi için; çalışıyorlar. O nedenle Ülkemizdeki Petrol fiyatları, döviz fiyatları,  Altın fiyatları, dalgalanıyor.  Bu  durum, Ekonomiyi etkiliyor. Piyasa, daralıyor.
ABD seçim sonrası, Dünya üzerindeki çalkalanmalar da; bu işi etkileyen önemli faktör olarak, yerini almıştır. Anlaşılan, olumsuz bazı durumlar; yeni başkan yerine oturana kadar, devam edecektir.
 Ülke yöneticileri de bunu fark etmiş olacaklardır ki; son zamanlarda ekonomik olarak sıkıntılara düşmemek için, tasarruf yapmamız gerektiğini, israf ekonomisini terk etmemiz gerektiğini vurgulamaktadırlar. Bununla olan ilintisi yüzünden, kredi kartı kullanma alışkanlığımızı kontrol etmemizi istemektedirler. İsraftan uzak kalmayı önermektedirler. Güçlü insan, güçlü Ülke profilinde böyle olma zorunluluğu vardır. Bu nedenle harcamalarımızı kontrol ederek birikim yapmayı düşünmek en doğrusudur. Bugün sıkıntılar içerisinde kıvranan Yunanistan, hemen yakınımızda bulunmaktadır. Çok değil yıllar öncesinde Yunan vatandaşlarına böyle bir sıkıntı yaşayacakları söylense idi; kim inanırdı. Önemli olan onu önceden görerek tedbir almaktır. Ekonomik krizler o kadar güçlü olmaktadır ki; Bazen karşı koyamayabilirsiniz... 2001 krizini  hatırlayın...
Hal böyle iken, vatandaşı bilinçlendirme çabasına destek veriyorum.  Sayın Ülke yöneticilerinin uyarılarını, ciddi buluyorum. Çünkü hala vatandaş farkında değildir. Sokaktaki insan şunu söyleyebilmektedir: Alış veriş yapmak beni rahatlatıyor... Bu sözün maddi anlamda hangi sıkıntıları da beraberinde getireceğini iyi analiz etmek lazım. İşte Ülkemizde buna bağlı olarak yaşanan olumsuzlukları her gün haber kanallarında izlemekteyiz. Kredi kartı alışkanlığı da; sanki bedava alış, veriş yapıyorsunuz rahatlığını insanlara getirmektedir. İnancımız gereği de; israf ve gereksiz harcama doğru kabul edilmemesine rağmen, bunun önü alınamamaktadır. İnsanların hem inanç zayıflığı, hem iradesini kontrol edememe durumu, israfı körüklemektedir. Gelir gideri karşılayamayınca da olumsuz örnekler arkasından peş, peşe sıkıntı haline dönerek karşımıza çıkmaktadır. Kredi kartı, faizle iç içedir.
Yukarılarda halkımızın kendini kontrol edebilme açısından eksikliklerinden bahsettik. Yöneticiler ise: bazı tedbirleri almakla kendilerini sorumlu kabul etmelidirler. Örneğin kredi kart kullanımına sınırlamalar getirilebilir. Bankalar insanların gelirlerine göre bu kartları vermekle zorunlu tutulabilir, böylece her önüne gelene kart vermezler. Bu alanda hata yapan bankalara ağır cezalar verilmelidir. BBDK sürekli denetim yaparak bunun önünü tıkayabilir. Reklam ekonomisine harcanan paralar kontrol edilmelidir. Reklam yapma zamanına kısıtlama getirilebilir. Çocukların hata yapmasına zorlayıcı, yahut onların bilinç altına yerleşecek nitelikteki reklamlara izin verilmemelidir. Devlet ehliyetleri yenilediği gibi; nüfus  cüzdanlarını, yenilediği gibi; bankalara, kredi kartı yenileme zorunluluğunu getirerek, herkese geliri resmi belgeyle kanıtlanmış şekilde, uygun oranda kartlar verilmelidir. İnsanlara ucu açık kart verilmesine, ağır cezalar getirilmelidir. Kısacası kredi kartı kullanımı günlük hayatımızdan alabildiğine uzaklaştırılmalıdır.  
Devletin uyarılarına rağmen; faiz konusunda ısrar eden, faiz oranlarını yükselten, yüksekte tutan, bankalara; gereken yapılmalıdır. Paradan,  para kazanma acımasızlığı, en aza indirilmelidir. Devlet bu anlamda, gücünü  göstermelidir.
Dövize gösterilen özen, faiz için de; gösterilmelidir. Lira ile; alış veriş teşvik edilmelidir. Faizin bir anlamda, destekçisi olan, Döviz ile alış, veriş; Başta Devlet kurumlarından başlayarak, tüm piyasada, terk edilmelidir. Bu kararın uygulanmasına yönelik çalışmalar, yapılmalıdır. Kendi para birimimize  dönersek; Böylece dışımızdaki gelişen olaylardan, daha az etkileniriz. 
        Ekonomimiz, düzgün bir yola girer. İnsanımız geleceğini hipotek altına alan, gereksiz borçlanmalardan; kurtulur. Paramızın değeri artar. Böylece Dünya ülkeleri, gücümüzü, birliğimizi, dirliğimizi, görerek; her alanda bizi daha ciddiye alırlar. Bunları geleceğimiz için; yapmak zorundayız...
Terörün başka bir çeşidi olan, ekonomik teröre  dur demeliyiz...