Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ


ORHAN ARSLAN: ÇANAKKALE ŞEHİTLİKLERİ
Uzun zamandır gitmek istediğim ara verdiğim geciken ziyaretimizi gerçekleştirdik...

Daha önceden şehirle ilgili bilgimiz olmasına rağmen şehitlikler hakkında yeteri kadar bilgiye sahip değildik. Şehitlikler hakkındaki bilgimizi geliştirmek için ziyaretlerimizin sayısını artırdık.

En son yapmış olduğumuz yolculuğumuzda bize rehberlik yaparak hem bilgilendiren hem duygulandıran hem fikir alış verişinde bulunduğumuz Kemal beye teşekkür ediyoruz. O mekanları en azından değerini bilerek anlatan açıklayan duygulandıran tavrını hiç unutmayacağız. Zaman zaman gelen rehberlerin bilgi eksikliğinden yahut bir manzarayı anlatıyormuş gibi duygu yoksunluğundan yapılan sunumlarından para kazanmak amaçlı turist rehberlerinin yapmış olduğu gibi duygusuz anlatımlarından doğan rahatsızlığımızı ortak olarak deklere ettik... İşi bilen bir rehberle hem ziyaretiniz anlamını bulur hem de daha net bilgiler alırsınız... İlerleyen ziyaretlerinizde yol gösterici yetenekli rehberinizin anlattığı gerçekler sizin zihninizde canlanır.

Ülkemizde yaşayan özellikle genç nesillerimizin bu coğrafyada yaşanmış en acı savaş olarak bilinen Çanakkale savaşının geçtiği yerleri görmesini dilerim. Bazı belediyelerin sürekli olarak oraya insanımızı ziyaret amaçlı taşıdıklarından haberdarım. Orada biz ziyaret anında iken GAZİANTEP şehrinin Şahin Bey belediyesine ait dört adet yolcu otobüsü ile ziyaretçi getirdiğini gördüm. Evet GAZİANTEP´ten ÇANAKKALE´ye başka söze gerek var mı?

Bu ziyaretlerin gençlere yönelik olması tercihimizdir...

Yatan şehit mezarları Osmanlı coğrafyasının harmanlanmış hali gibi duruyor... Filistinden HAMADAN Bosnadan Balkanlardan Osmanlı coğrafyasının her yerinden omuz omuza çarpışan yiğitler şimdi yan yana yatıyorlar... Hem de bunun ne demek olduğunu bilmeyen şu an günümüzde yaşayan kafası karışık adamlara rağmen... Biz buradayız bu topraklar için can verdik...

Bu sesi duyacak kulak lazım. Sağır kulaklar bunu duyamaz... Dışlamacı politikalarla zamanında aynı toprakları aynı devlet çatısını paylaştığınız insanları nereye koymak gerekir. Sokağa mı Terk edilmişliğe mi Batılının acımasız merhametine mi Bu hal Yaradanın razı olduğu bir durum değildir. Böyle biline...

Savaşın nasıl olduğuna neler yaşandığına değinmeyeceğim... O olaylar yaşandı ve geçti. Bizim bu savaştan neler çıkarmamız gerektiğini düşünmemiz gerek. O günün en büyük donanmasına sahip olan İNGİLTERE ve FRANSA ortaklığı karşımıza her zaman olduğu gibi dikilmiştir. Yanlarına sömürgeleri olan insanları da alarak... Hem o sömürgeler ki içerisinde Müslümanlar bile var... Nereye kimle savaştığını dahi bilmeden cepheye getirilen insanlar... Sonrasında olan yaşanan ibretlik hadiseler...

Boğazlar bizim düşmanlarımızın her zaman iştahını kabartan yerler olma özelliğini korumuştur. Hala o boğazlardan tüm gemilerinin nasıl geçtiği herkesin malumudur. Kısacası Oiştahları henüz geçmemiştir. Bu gidişle geçeceğe de benzemiyor...

İstanbul boğazından geçen her türlü ticari geminin sallana sallana geçmesi içimizi yakmaktadır. Bu pervasızlık kabul edilir gibi değildir.

Savaşın yaşandığı yerde savaşan tarafların mezarlıkları var... Bizim şehitliklerimiz var... Anlatılanlara ve edindiğimiz bilgilere göre kimi şehitlikler sembolik... Yani savaşın geçtiği toprağın her karışında insan kemikleri ile karşılaşabilirsiniz.. Kayıp çok büyük...

Bu yerlerin belirli zamana kadar İngilizler tarafından kontrol edilmesi acı bir gerçektir.

İşte onlardan bir tanesi de Anzak Koyu... Evet Kasım ayının ortalarında dedelerinin mezarlarını ziyarete gelmiş anzakların torunları bizi şaşırtıyor. Bu savaşın yıl dönümlerinde geldiklerini biliyorduk... Ancak rehberimizin ifade ettiğine göre Mevsimin her anında bu manzarayı görmek mümkünmüş... Bu coğrafyada yaşayan insanımıza duyurulur...

Aynı neslin torunlarından birinin Müslüman katliamı yapması dikkat çekmektedir. Kin sönmemiştir. Barış sözcükleri havada kalmaktadır.

Yazılacak o kadar şey var ki anlatacak o kadar şey... Ancak bir şairin sözünü hatırlatıyorum Sözün bittiği yerdeyiz...

Tarih ibretlik olaylarla doludur. Önemli olan O olaylardan ders almaktır. Anadolu topraklarının İstanbulun Müslüman toprağı olması birilerinin kabul edemediği bir gerçektir. O nedenle haçlı zihniyeti taşıyan bir batılı bu gerçeği hiç bir zaman kabul etmeyecektir. Her daim Haçlı seferlerinin devamından yana tavır koyacaktır. Bu seferler her alanda yapılmaktadır. Ekonomiden psikolojik savaşa kadar... Anlamamız gerek...

Yetişen genç neslimiz bu gerçekleri bilmek zorundadır. Onların kültürel alanda yapmış oldukları savaşın kaybeden tarafı olmayalım. Kültürel savaş baskıcıdır. Genç neslimize direnme gücü vermek zorundayız. Dünya iletişim çağındadır. Kontrol etmek sızmaları engellemek zordur. Evinizde bile O kültürel savaşın kaybeden tarafı olabilirsiniz...

Ey neslimiz insanımız geleceğine ait hedefleri olan gençliğimiz geliniz görünüz.. hissediniz.. Belediyelerimiz bu yolculuklar için her zaman katkı vermelidirler...

Evet ÇANAKKALE boğazındaki Mehmetçik adeta gelen geçen herkese şu gerçeği sözleri ile haykırıyor

Dur yolcu

Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak bir devrin battığı yerdir... Vatanımızın her karış toprağının ne kadar önemli olduğunun bir delilidir... kıymetini bilelim...