Naci YILDIZ / Gazeteci


Sivas Kongresi

Türk kadınının İstiklal Harbi’ne tam destek vermesi Sivas’tan başlar.


Anadolu kadınlarının ilk örgütlü desteği

Türk kadınının İstiklal Harbi’ne tam destek vermesi Sivas’tan başlar.

Bir milletin yeniden doğuşunun temelini oluşturan 4 Eylül Kongresi, her yıl Sivas’ta bir dizi etkinlikle kutlanıyor. Cumhuriyetimizin temelinin atıldığı 4 Eylül 1919 Sivas’ımız açısından ayrı bir şeref vesilesidir. 2 Eylül 1919 günü Sivas’a gelen Atatürk, 18 Aralık 1919 günü Sivas’tan Ankara’ya gitmek üzere uğurlanmıştır. Sivaslılar böylece 108 gün süreyle milli mücadeleye merkezlik ve Türkiye Cumhuriyeti’ne başkentlik yapmıştır. Ayrıca, Sivas Kongresi, Anadolu’da ilk kadın örgütlenmesinin olduğu ve kadınların milli mücadeleye örgütlü bir şekilde ilk kez destek verdiği bir kongredir.

                                              ***

19 Mayıs1919’da Samsunda başlayan, Erzurum Kongresi’yle devam eden 4 Eylül 1919 terihinde de Sivas Kongresi’yle perçinleşen bağımsızlık ve hürriyet en önemli kararları Sivas’ta aldı. Bağımsızlığından dünya üzerinde bilinen ilk tarihten itibaren günümüze ödün vermeyen tek millet Türkler olmuştur. İnsanlık tarihi incelendiğinde Türklerin en çarpıcı özelliğinin bağımsızlık ve hürriyet aşkı olduğu görülür.  Bağımsızlık, Türk halkının içinde bir meşaledir. Hep yanmış ve yanmaya devam edecektir. İşte bu aşk ve zevkle, zorla, hile ile bütün kaleleri zapt edilen, bütün tersanelerine girilen, bütün orduları dağıtılan ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilen, aziz vatanı kurtarmak için büyük Türk milleti, Ulu Önder Mustafa Kemal’in önderliğinde Samsun’da başlayan ve tüm yurda yayılan bağımsızlık savaşında meşaleyi 4 Eylül 1919’da Sivas’ta yakar. 

Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu artık ayakta duramıyordu.  30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros  Ateşkes Analaşması’yla  başlayan süreç yağmalara, katliamlar  devam etmekteydi. İşte bu günlerde 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’da başlayan yolculuk Samsun’da sona erdi.

                                             ***

            Sivas ve Sivaslı, Türkün Bağımsızlık mücadelesine soyunduğu il olmanın haklı gururunu yaşamakta ve onurunu taşımakta. Artık toparlanamazlar, hürriyet ve bağımsızlık onlar için çok uzak denilen bir milletin yeniden doğuşu, toparlandığı ve var olma mücadelesi ne başladığı gün olarak 4 Eylül’ün üzerinden 95 yıl geçti. Sivas eski Sivas değil. Gelişmiş büyümüş ülkenin en önemli ileri arasında yerini almış, fakat eksikleri olan bir türlü istediği gelişilmişlik düzeyine ulaşamayan, kendi kendine yeten yeten iller arasına girememiştir. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonra, Türk devletinde yaşanan gelişmeler birçok dost ve düşman ülke tarafından gıptayla takip edilmiş, işte o günlerde Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında Vakit Gazetesi’nde yayınlanan bir yazısında Türk milleti bütün tarihinde harp meydanlarında birçok zafer taçları giymiştir. Bununla övünür, daima övünecektir. Ancak bu övünç tacını daha çok süsleyerek milletin başında tutabilmek için, diğer bir sahada da mutlaka muvaffak olmak lazımdır. O da iktisattır diyerek ekonomiye ve kalkınmaya verdiği önemi ortaya koymuştur. Atatürk Nutuk’ta insaf ve merhamet dilenmekle millet ve devlet işleri görülmez millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin edilemez. İnsaf ve merhamet dinlenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti Türkiye gelecek çocukları bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar, der. Bu cümleleri Atatürk 1927 yılında söylemiştir. Aradan 87 yıl geçti. Ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik gelişmeler meyvelerini vermeye başladı.