Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


AFRİN ÜZERİNDEN GERGİNLİKLER

Ülke Silahlı kuvvetleri, Vatanımızın güvenliğini sağlamak için; bir harekat başlattı. Allah, yollarını açık eylesin...


AFRİN ÜZERİNDEN GERGİNLİKLER

Ülke Silahlı kuvvetleri, Vatanımızın güvenliğini sağlamak için; bir harekat başlattı. Allah, yollarını açık eylesin...

Hemen yanı başımızdaki, bu sıkıntı; ortadan kaldırılmak isteniyor. Orada oluşturulacak, bir koridor; her zaman terör örgütü tarafından kullanılmaya hazır, bir bomba olma özelliği, taşıyacaktır. Güçlü Türkiye, buna göz yumamazdı. Öyle de; oldu. ABD önderliğindeki terör yandaşları; bir anda, nasıl oldu ise; önceden daiş tarafından kontrol edilen, topraklara; gelip yerleştiler. Yetmedi; ABD Tarafından ağır silahlar ile, donatıldılar. Bütün bunlar kim içindi? Ortada daiş, diye bir tehlike de; kalmamıştı. Hedef belli idi. ÜLKEMİZ...

Karşı taraf, her zaman olduğu gibi, masum halka saldırmaya, sivil alanlara; roket yağdırmaya devam ediyor. Son olarak; bir cami, hedef alındı. Bu saldırılarda; ölenler ve yaralananlar oluyor. İnsanımız; bütün bunları bilerek; Cephe yolundaki askerimize; sevgi selinde bulunmaktan, uzak durmuyor. Malını, seve, seve vermek için, can atıyor. Anneler, eskiden olduğu gibi, askerimizi, eli, ile, beslemek istiyor.  Bazı vatandaşlarımız; gönüllü asker olabilmek için; asker alma dairelerinin kapısında, kuyruk oluşturuyor.

Gün boyu, her yerde; dualar ediliyor... Eller semaya kalkıyor...

Bütün bunlar olurken; Ülkemizde yaşayan, kimi kendisini bilmezler; Afrin harekatı hemen durdurulsun, diye; basın bildirisi yayınlıyor. Olmadı hapisteki bazı vekiller; ölüm orucu başlatıyor.

Aynı çevreler; ABD NİN aynı bölgeye tırlarla, askeri yardım göndermesinden rahatsız olmuyor... Terör örgütünün bağlantıları olan; güçlerin, insanları öldürmesinden, mal ve can emniyetini rahatsız etmesinden; rahatsızlık, duymuyor...

Bu Ülkenin nimetlerinden yaralanıyor. Bütün kinini, Bu Ülkeye kusuyor. Bu Konuda, yeryüzündeki tek ülkeyiz...

Üzülerek ifade edelim, terör; Ülke gündeminde, bir numaralı yerini koruyor.   İçten ve dıştan Ülkenin her alandaki, mevcut durumlarından rahatsız olanlar; ortamın daha da gerilmesi, toplumun tedirgin olması için; ellerinden ne gelirse, yapıyorlar. Anlaşılan yapmaya da, devam edecekler. Bölgemizin, var olan sıkıntılarını çözmek adına; Dünya devletleri, gerektiğinde aktif savaş güçlerini kullanarak; rol kapma çabası içerisindeler. Sözde bunu;   iyi niyetle yapmaktadırlar.  Doğal olarak; harcadıkları bu emeğin, savaşın bedelini; o topraklardan almak istiyorlar. Bu kadar yakınımızda; yangın alabildiğine yükselmektedir.  Bizden ise; birileri seyirci kalmamızı istiyor. İstiyorlar ki; biz hiç bir şeye; müdahale etmeyelim, hiç tedbir almayalım. O, yangın gelsin, bizi de; yaksın...

Güney sınırımız, bir mayın tarlası gibidir. Neyin, nerede, ne zaman, patlayacağı belli değildir. Ülkemizin girişimleri sonrası; Rus askeri, belirli bölgeden çekilme kararı almıştır. Gelişmeler, merakla beklenmektedir.

TSK,  her türlü olumsuzluğa karşı; sürekli hazır halde beklemektedir. Bir taraftan ilerlerken; bir taraftan gelecek tehlikeler karşı; Tedbirler almak zorunda, kalıyorlar...

Gelişmeler dikkatle izlenmektedir. Karşı taraf; kışkırtmaya, tacize devam etmektedir.

Etrafımızdaki yangının sıcaklığı yüzümüze, nerede ise vuracak duruma gelmiştir. Bu durumların, olduğunu gözlerimiz ile, görmekte iken; Ülke gündeminde; o kadar gereksiz şeyler tartışılıyor ve bu toplumun hafızasını meşgul ediyor ki; anlatamam.  Toplum hafızası; Gereksiz yere yıpratılıyor. Kendinden bezdirilmek isteniyor. Sanki bu hal; birilerinin Ülke huzurunu bozmak, insanları tedirginliğe düşürmek, yılgınlık vermek ve bence en önemlisi; toplumun birlik, beraberliğini, dirliğini hedef almak için; yaptığı çabalar gibi, gelmektedir.

 

Cephe içerisinde gerçekleştirilmiş gibi; önceden yaşanmış, değişik yerlerdeki; sivil katliamlar, TSK tarafından yapılmış gibi; Özellikle sosyal medyada, servis ediliyor. Algı, olayları devam ediyor. İftira, yalan, asparagas, almış başını gidiyor...

Bazı siyasilerin gereksiz ve gerginlik verici açıklamaları; dikkat çekmektedir. Sözde bilim adamı konumundaki, kimi insanlar; anlamsız yorumlar yapmaktadırlar.

Birilerinin, Allah aşkına, bu tür insanlara; kendi egolarınızı tatmin etmek için; Bu Ülkenin geleceğini endişeler üzerine kurmayın demesi gerekiyor. Yahut, bu hataları yapıp, Ülke tansiyonunu yükselten insanların; kendilerine çeki düzen vermeleri lazım. Halkımızın masum bir şekilde; dua ederek bu gerilim ortamının bir an önce bitmesini, istediğini yürekten hissediyorum. Öyle olması için, bende; dua ediyorum. Birilerine hatırlatmak istiyorum gereksiz yere; Ülke gündemini bu kadar germenin ne anlamı var. Böyle bir durum kime, ne yarar sağlar?

 Bir an için sizin yapmış olduğunuz bu yaygaradan dolayı yabancılar etkilenerek paralarını buradan çekseler. Yatırım yapmaktan vazgeçseler, Turist olarak Ülkemize gelmeseler, Yapacakları tüm alımları başka ülkelerden yapsalar; o zaman seyredin gümbürtüyü. Bu sefer aynı çevreler, yukarıda sıraladığımız olumsuzlukların, oluşması neticesinde, ekonomik dar boğaz oluşunca; kim bunu yaptı? neden yanlış yaptık? diye kendilerinden başka suçlu ararlar. Toplum ise; yokluk ve açlıkla sınanır. O tür çevrelere, nasıl olsa bir şey olmaz. İşte, o zaman asıl fırtına kopar. Aç kalan  insana hiçbir şey fayda etmez. Gerekirse ya karnını doyurur. Yahut, o uğurda ölür gider. Çeşitli zamanlarda Dünya gündeminde olan bu hadiseleri hatırlayalım. İbret alalım. Çocuğumuzu sırtlayıp, alıp götüreceğimiz, bir başka VATAN yoktur. Şu an size; gülücüklerle bakan, bir  çok Ülke; yüzünüze bile bakmayacaktır. İşte Suriyeli, yahut başka yerli mültecilerin durumu ortadadır. Akıllı olmak zorundayız...

Ülkeyi bu kadar kaosta göstermenin hiç kimseye faydası yoktur. Olacak olumsuzluklarda ise; herkesin zararı çoktur. Bunu lütfen unutmayalım. Orta doğunun, bu kadar sıcak gündeminde; neden bu olaylardan bahsettiniz? gibi bir soru yöneltilebilir. Birincisi; Yüce Yaratıcının, kimi nasıl imtihan edeceğini ancak, kendisi bilir. İkincisi; Çok çalışarak, güçlü olarak; içeride emniyet içinde, dışarıdaki düşmanlarımıza ise, caydırıcılık sağlayarak; huzur içerisinde olabiliriz. Bunun yolu; güçlü olmaktan ve kimseye muhtaç olmamaktan geçer...

 Herkesi sakin olmaya, duyarlı olmaya, sabırlı olmaya, davet ediyorum. Hep beraber, gelişmeleri izleyelim... Ülkemizin yararı için; dua edelim...

ALLAH cephedeki, tüm unsurlarımıza, yardım eylesin... Milletimize cesaret versin... Bu uğurda canını veren evladımızın ailelerine; sabır versin... Şehitlerimizin mekanı Cennet olsun...