Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


KONUT KREDİLERİN DÜŞMESİ VATANDAŞI EV SAHİBİ YAPAR MI

İktidar kimi vatandaşlar ev sahibi olsun diye, konut kredilerini düşürdü.


Hemen akabinde satılık daire ve evlere zamlar peş peşe geldi. Bundan üç yıl öncede böyle bir çalışma yapılmıştı, aynı manzara ile karşılaşmıştık. Yani arada havadan para kazananlar için, bayram havası esmişti. Görünen o ki, yine birileri için bayram havası esecek. Havadan para kazanma hevesleri artacak. Üzülerek ifade edeyim insanımızın bir kısmı havadan para kazanmaya çok meraklı. Helal kazanç düşüncesi yerle bir olmuş. Nitekim gıda sektöründe her an bu sıkıntıyı yaşamaya devam ediyoruz. Cepleri doysa da Gözleri doymuyor...                                                                                              

BU ÜLKENİN  TEMEL eksikliklerinden bir tanesi her alanda yeteri kadar denetim yapılamamasıdır. Denetimin ardından yaptırım yapma konusunun netleşmemesidir. Bu eksiklik ne yazık ki, hala giderilemedi. İşte gıda fiyatlarındaki üreticiden  tüketiciye kadar oluşan aşamada birilerinin fahiş fiyat olayının gerçekleşmesidir.

İktidarın her türlü uyarı ve tehditlerine rağmen, bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Durmadan zam, fahiş fiyatla satış aldı başını gidiyor... İktidar için de bu görünen bir sıkıntıdır. Uyarılara dikkat etmek gerekir. Piyasanın ateşi sönmez ise, yirmi yıllık hizmet insanların gözünde görünmez hale gelir.

Gelelim ev meselesine. Ne yazık ki, bu kadar sıkıntılı dönemlere rağmen, Ülkemizde n fazla kazanç sağlayan sektör banka sektörüdür.

Kaynak Yeni Şafak Gazetesi;

''Bankalar 2021’de de kendilerine çalıştı: 92 milyar kar ettiler

Merkez Bankası’nın belirlediği oranın neredeyse 2 katı faizle kredi kullandırdıkları için eleştirilen bankalar geçen yılı rekor kârla kapattı. Bankacılık sektörünün 2020’de 58,5 milyar lira olan kârı, 2021 yılında %57 artışla 92,1 milyar liraya çıktı. Merkez Bankası bankalara %14 ile TL veriyor. Bankalar MB ve mevduatlardan ortalama %16-17’ye mal ettikleri TL’yi, vatandaşlara %28-30 faizle kredi olarak verip kârlarını katlıyor.''

Bankacılık sektörünün kârı 2021'de yüzde 57 arttı

Bankacılık sektörünün 2020 yılında 58,5 milyar lira olan toplam net kârı geçen yıl 92,1 milyar liraya yükseldi.

Bankacılık sektörünün 2020 yılında 58,5 milyar lira olan toplam net kârı geçen yıl 92,1 milyar liraya yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, bankacılık sektöründe tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranı aralık itibarıyla yüzde 3,15 oldu. Bu oran 2020’nin aynı döneminde yüzde 4,08 seviyesindeydi.

Şimdi konut kredisi faizi indirildi. Yine bankalar kazanacak... Aradaki fırsatçılar kazanacak...

İktidar dar gelirliye konut edindirmede yahut orta gelirliye konut edindirmede başka bir yöntem bulmalıdır. Örneğin faizsiz ev sahibi olmak isteyenlere aracılık eden firmalar yasa ile kendine yasal zemin buldu. Buna benzer uygulamalar ile, Devlet vatandaşına arada banka olmadan her ay düzenli ödemeler yapılarak uzun vadeli imkanlar sunar. Ev alacak insanlar aldıkları evde kiracı gibi oturur, ancak evin tapusu borcu bittikten sonra, alıcıya teslim edilir. Bu sistem daha teknik, daha uygulanabilir hale getirilebilir. Hem vatandaş faiz ödemekten kurtarmış olur. Hem devlet vatandaşına yardım etmenin yanında ilerleyen zamanlara göre vatandaştan düzenli, ödemeler ile kazanç sağlamış olur. Faize de bulaşmadan...

Devlet nasıl ki, yakıtı, doğal gazı, sübvanse ediyorsa, konut olayını da rahatlıkla sübvanse edebilir.

(Sübvanse kelimesi Fransızcadan dilimize geçmiştir. Kelime anlamı olarak devletin yapmış olduğu para yardımı ya da para desteğidir. Türk Dil kurumuna göre ise sübvanse kelimesi destekleme anlamına gelmektedir.)

Hal böyle olunca vatandaş daha rahat bir nefes alır. Örneğin bir milyon kredi alan bir vatandaş geri ödemede en az 400 bin TL faiz ödemesi gerekmektedir. Devlet ise, bir milyona mal ettiği bir konutu vatandaşa her ay düzenli ödemeler ile, belirli bir miktar tespit ederek   sunar. Vatandaş her ay düzenli ödemelerini belirlenen takvimin sonunda bitirir ise, evin tapusu vatandaşa takdim edilir. Yoksa evin kirasını senelerce devlete ödemiş durumda olacağından başka çözümler üretilebilir.

Faiz ile vatandaşı konut edindirme işleminin arkasında bankaların daha fazla kar etme gerçeği vardır. İlerleyen zamanlarda tüm kapitalist sistemlerde olduğu gibi, bankalar kazanacaktır. Yani faiz kazanacaktır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.

Böyle bir durumdan yararlanacak vatandaştan çok, bankalar ve aracılar olacaktır. Bu sistem açıklanır açıklanmaz, ev fiyatlarına ilave zamlar yapılmıştır. Yani beklenen sıkıntı kendini göstermiştir. Önceden de satıcı maliyeye bildirdiği konut fiyatından fatura kestiği için, malın satılmasında maliyeye bildirilen fiyat kadar bankadan kredi çektirmiş, fazlasını ise, alıcıdan ya nakit ya da senetle tahsil etmiştir. Bu nakit olsun, senetle tahsil edilen miktar olsun, dolayısıyla vergiden kaçırılmıştır. İşte size işin özü. Bu durumda Devlet kendi kasasına girecek paranın farklı insanlara gitmesine engel olamamaktadır. Evin fiyatı maliyede 400 bin TL ise, satıcı alıcıya 700 bin TL ye satmaktadır. Bankadan 400 bin TL kredi çektirmektedir. Bunun üzerinden vergi ödemektedir. Geriye kalan 300 bin TL direkt vergisiz bir şekilde cebe gitmektedir. Böylece avantadan para kazanan adam, kazancına kazanç katmaktadır. Devletin bu durumu görmemesi akıl almaz bir durumdur.

Uzun lafın kısası, yine bazı yasa uygulamaları askıda kalmaktadır. Arabada sigara içmenin cezalandırılması, uygulandı mı? Hayır.  Poşet uygulamasının bir yararı olmaması gibi... Hala poşet hayatımızın bir vaz geçilmezidir... Yasa!!!
Son günlerde dar gelirli vatandaşlara yönelik TOKİ tarafından yapılacak konut edindirme çalışmaları umarım, gerçek ihtiyaç sahipleri ile buluşur...
Umarım bu konut edindirme işleminde Devletimiz gereken özeni gösterir ve de kazanç birilerinin cebine değil, Devletin kasasına gider...