Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar


Yeni Başbakanı Zor Günler Bekliyor...

Yeni Başbakanı Zor Günler Bekliyor...


 YENİ BAŞBAKANI  ZOR GÜNLER BEKLİYOR
 
Yeni Başbakan, Halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanımız tarafından; açıklandı. Her anlamda Ülkemize; hayırlı ve uğurlu olsun. Coğrafyamızın çalkantılı bir döneminde; Allah başarılı kılsın, diye dua ediyoruz. Yeni Başbakanı bekleyen en önemli mesele bana göre; Yapılacak yeni Anayasa çalışmalarıdır.  Yeni çıkarılacak olan; yasalardır. Bu çalışmanın,  bazı felaketlerin önüne geçmesini, toplumun her kesimi tarafından kabul gören bir çalışma olmasını bekliyoruz.  
Ülkemizin üzerinde bulunan kara bulutların en kısa zamanda gitmesini, Yüce Rabbim` den diliyorum.  Coğrafyamızda olan; felaketlerin son olması en büyük dileğimizdir. Bütün bunları dilerken yürekten dua ediyoruz. Toplumun her kesiminin bu duaya yürekten katılacağına inanıyorum. Allah’ ım, felaketlerle  kimseyi imtihan etmesin. Yeni olaylar, yeni yanlışlar yaşatmasın. Coğrafyamız zaten yeteri kadar karışık. Bu olaylar Anayasa çalışmalarına ışık tutsun. Çünkü Anayasa seneler sonra yapılabilecek, ciddi  bir çalışma olmalıdır. Ayrıca; önümüzde çok büyük bir mülteci sorunu durmaktadır.
Burada önemli olan birlik ve beraberlik içerisinde bu zor zamanları atlatmaktır. İnsanımızın birbirine destek vereceği zaman bu zamandır. Yaraların sarılacağı, acıların paylaşılacağı gün; bugündür. Toplumsal  felaketlerin acıları da derin olmaktadır. Ancak, dayanışma, paylaşım, acılara göğüs germe, insanların birbirinin yanında olması, biraz olsun acıları hafifletebilir. Yüce Milletimiz bu dayanışmaları, hep en güzel şekilde yapmıştır. Bundan sonra da yapacaktır. Bundan şüphemiz yoktur. Bu kadar sıkıntılı bir dönemde; İçeriden ve dışarıdan; huzur ve barış ortamını yıpratmaya çalışan, tüm girişimlere rağmen; ciddi bir demokratik sınav vermiştir. Hala, bazı tartışmalar, kabullenme meseleleri devam etse de, normaldir. Kimileri ise; elindeki makamların gitmesinden üzüntü duymaktadır. Sahne aktörlerinin, sahneyi kolay, kolay terk etmek istemedikleri, bir gerçektir.
Amma, bazı olaylar var ki; onları kendi imkanlarımızla kontrol edebiliriz. Sıcak yaz günlerinde; trafik konusu, insanımızın biraz daha dikkatli ve temkinli olması gereken  konudur. Son bir hafta içerisinde teröre verdiğimiz kurban kadar,  trafik kazalarında insanımızı kaybettik. Güya, ülkemizde savaş yoktur. Arabasının başına geçen insanımız Allah göstermesin, aklını kaçırıyor herhalde… Tüm trafik kurallarına inat, yapabileceği ne kadar hata varsa; onu yapabilmek için adeta can atıyor. Kendi hayatını tehlikeye attığı gibi, başkalarının hayatını da tehlikeye atmaktadır. Bu kabul edilir bir şey değildir. Kanun  yapıcılarımızı, kanun  koyucularımızı bu konuda biraz daha hassasiyetli olmaya çağırıyoruz. Para cezasından çok ölümlü ve yaralamalı, kasıtlı hataya yönelik kazalarda hapis cezalarının artırılması lazım. İnsanımız para cezasını takmıyor. Yahut caydırıcı olarak görmüyor. Bütün bu olayların göz önünde bulundurularak, ceza sisteminin belirlenmesinde yarar vardır. 
 Yeni ANAYASA çalışmalarında bulundurulacak, en önemli husus insan hak ve hürriyetlerine çok daraltıcı, müdahele edici, baskıcı, yasaların bulunmamasıdır. Trafik konusu da; bir nevi insan hak ve hürriyetlerini kısıtlamaktadır. Suç işleyen taraf, suşsuz olan tarafı baskı altına almaktadır. Daha da önemlisi,  her alanda; kişi haklarının sınırlarının neler olduğu, nereye kadar olduğu açıkça belirtilmelidir. Benim hürriyet alanım nereye kadardır? Karşı tarafın sınırı ne olmalıdır? Ben yaptığım tavır ve davranışlarla; ortaya koyduğum yaşama biçimi ile; ne kadar hürriyete sahibim, ne zamandan itibaren karşı tarafın sınırlarını aşarak onu rahatsız etmiş oluyorum. Anlaşılır bir biçimde;  belirtilmelidir. Yasa koyucuların bazen en önemli hususlarda eksiklikleri olduğunu görüyoruz. Ondan sonra da günlerce tartışıyorlar. 367 meselesinde, Cumhurbaşkanının görev süresi ne kadardır? Meselesinde olduğu gibi. Kelimeler net, açık ve ifadeler tam olmalıdır. İlave yorum getirilmeyecek şekilde hazırlanmalıdır.
Basının yaptığı kasıtlı yanlış haberler almış, başını gidiyor. Yalan haber; sadece verildiği gibi kalsa, önemli değil. Ancak, o haber sayesinde; tüm berrak ve temiz akıl ve zihinler karıştırılıyor. Olmayan haberler sayesinde; insanların kimilerine karşı olan güven ve itimatı sarsılıyor. Hakkında yalan haber yapılan taraf, bu olayı hiç hak etmediği halde; yerden yere vuruluyor, aşağılanıyor. Bir de; Devlet büyüklerine, insanların kişisel haklarına aleni saldıran, küfreden, alay eden insanlara kaşı; DEVLET mekanizmasının direkt devreye gireceği, sistemler kurulmalıdır. Şahsın, şikayetine gerek kalmadan, bu devreler hareket etmelidir.
Özellikle terör olaylarının neler olduğu, hangi materyallerin terör kapsamına alınacağı açıklanmalıdır. Sayın Başbakanın belirttiği üzere molotoflar silah kabul edilmelidir. . Yine yaş olayı çok istismar edilmektedir. 18 yaş, sınırı irdelenmelidir.  İnsanların yaşları küçültülerek çeşitli olaylarda kullanılmaktadır. Böyle niyeti olanlar çocuklarını küçük yazdırmaktadırlar. Gençlerin korunması ve özellikle hırsızlığın önüne geçilmesi için şarttır. Her şeyde akıllı sayılan bu insanların suç işlerken; çocuk sayılması gariptir. Bu yaş konusunun da ele alınmasını bekliyoruz. Gelecek nesiller açısından önemlidir. UYUŞTURUCU, Organ mafyası, adam kaçırma, dilendirme, her türlü kaçakçılık kontrol edilememektedir.
Suçlar açıkça; tanımlanamadığı için, bazı olaylarda kargaşa ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. Son casusluk suçlamalarında olduğu gibi. O nedenle, kimi basın kendi kafasına göre yargılamayı etkilemek amacı ile; yayınlar yapmaktadır. Ya bu tür yargılamalara, bir kapalılık getirilsin, yahut basın kuruluşlarının; işine geldiği gibi, yayınlar yapmasının önüne geçilsin.
Beklentimiz büyüktür. Millet olarak; bunu hak ettiğimizi düşünüyorum. Anlatacak o kadar çok konu ve mesele var ki; ümit ederim yapılacak olan yeni yasama döneminde, Anayasa çalışmalarında; bu sorunlar giderilir. Yeni Başbakana, tekrardan başarılar. Allah yar ve yardımcısı olsun...