NACİ YILDIZ/ÖZEL HABER
Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Sivas Şubesi, ilimizin yöresel yemeklerinin gelecek kuşaklara aktarılması ve yayılması noktasında önemli bir projeye imza attı. Proje kapsamında Toptancılar Sitesi´nde ?Kirli Ahmet? olarak bilinen Köfteci Ahmet Usta´nın restoranının içerisinde bir bölüme TÜRES Sivas Şube Başkanı İshak Kaan Usta´nın katkılarıyla ?Yenilebilir Sivas Tarihi? mutfağı oluşturuldu.
SİVAS´A ÖZGÜ YEMEKLER PİŞİRİLECEK
Oluşturulan mutfakta Sivas´a özgü yemekler pişirilecek ve elde edilen görsellerle birlikte de ?Yenilebilir Sivas Tarihi? adlı bir kitap hazırlanarak, bastırılacak. Sivas´ın yemek kültürünün gelecek nesillere aktarılması noktasında önemli bir adım olarak görülen ?Yenilebilir Sivas Tarihi? mutfağının kapılarını Gazete Şehir´e açan TÜRES Şube Başkanı İshak Kaan Usta, önemli açıklamalarda bulundu.
?AMACIMIZ; TÜRK MUTFAĞINI DÜNYA
MUTFAĞI İLE EŞDEĞER HALE GETİRMEK?
TÜRES hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Başkan Usta, ?Derneğimizin merkezi İstanbul´da bulunuyor. 2006 yılında kuruldu. Bin 100´e yakın marka ile çalışıyoruz. Şu an Türkiye´deki dünya markaları ile çalışıyoruz. TÜRES olarak amacımız; Türk mutfağını dünya mutfağı ile eşdeğer hale getirmek. Yurt içi, yurt dışında bir sürü festivaller yapıyoruz. Sivas başkanlığımızın amacı da Sivas´ın mutfağını Türk mutfağına kanalize edebilmek. Her yerde Sivas´ın reklamını yapmayı istiyoruz. Her yerde, o büyük lüks restoranlarda Sivas yemeğinin çıkmasını arzuluyoruz? dedi.
?SİVAS´IN YEMEK KÜLTÜRÜNÜ
TURİZME KAZANDIRMAK İSTİYORUZ?
Çeşitli illerin Hatay Medeniyetler Sofrası, Antep Mutfağı, Urfa Sofrası gibi isimlerle yöresel lezzetlerini tanıttığını ifade eden Usta, ?Biz de Sivas olarak bunu başarmayı istiyoruz. Bunun Sivas´a bir turizm geliri olarak dönmesini istiyoruz. Biz kendimize yakın tarihten uzak tarihe doğru bir hedef belirledik. İlk hedef tarihimiz 4 Eylül. 4 Eylül Sivas Kongresi´nde 108 gün boyunca Mustafa Kemal Paşa ve Milli Mücadele ekibini burada ağırlamışız. Biz anadan doğma ev sahibiyiz. O insanları ev sahipliğimizle, nezaketimizle ve bütünlüğümüzle sarmışız. Düşmana geçit vermemişiz ve Cumhuriyet´i kurmuşuz. Biz; ?108 gün boyunca buradaki büyüklerimiz ülkeyi kurtaran kararları alırken ne yemiş?´ diye sorarak Sivas´ın yemek kültürünü ortaya çıkarmak ve turizme kazandırmak istiyoruz? diye konuştu.
?MİSAFİRLERİMİZ VATANIN NASIL
KURTARILDIĞINI YAŞASINLAR?
2019 yılının Sivas açısından çok önemli olduğuna vurgu yapan Usta, hızlı tren sayesinde Sivas´a çok sayıda kişinin akın edeceğini söyleyerek şöyle konuştu: ?Doğu Ekspresi ile insanlar oluk oluk Çıldır Gölü´ne gidiyor. Biz buraya da gelmelerini istiyoruz; burada ağırlayalım, burada misafir edelim. O zamanki şartlarda o Milli Mücadele heyeti ne yemiş, bu yemeklerimizi ön plana çıkartarak misafirlerimizin bunu görmelerini istiyoruz. Bu vatan nasıl kurtarılmış, misafirlerimiz bunu görsünler, yaşasınlar istiyoruz. Bir Çanakkale´de nasıl tüyleri ürperiyorsa buraya geldiklerinde de böyle bir ambiyans olsun diyoruz. Tüyleri ürpersin ve vatanımıza, bayrağımıza daha çok sahip çıksınlar diye bir amacımız var.?
?SİVAS YEMEKLERİNİ GASTRONOMİ
DİLİ İLE KİTAPLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ?
Projenin adını neden ?Yenilebilir Sivas Tarihi? koyduklarını da açıklayan Usta, ?Çünkü biz yemeğin bir tarihi olduğunu iddia ediyoruz. Yemeğin tarihçesinin olduğunu, gastronomi dilinin olduğunu söylüyoruz ve bunu da gastronomi dili ile kitaplaştırmaya çalışıyoruz. Lezzetlerimizi kullanılan ürünlerin gramajlarını da belirterek tarif etmeyi ve bu minvalde de güzel bir kitap çıkartmayı istiyoruz. Gökmedrese zamanın NASA´sı imiş. Selçuklu kurmuş bunu. Burada bilim insanı yetişmiş. Yenilen yemek bu insanların yetişmesinde önemli bir unsur. Buradaki bilim insanları o zamanın şartlarında ne yemek yemiş, bu bizim için çok önemli. Yemek bir kültür. Çatalın konulduğu yer bile bir anlam ifade eder. Bir hikaye anlatayım. Hristiyan ekmekçiler, ekmeğin üzerine 3 çizgi çekiyorlar. Orhan Gazi, ?Sebebi ne?´ diyor. Hıristiyan ekmekçi de, ?Baba, oğul ve kutsal ruha inandığımız için ekmeklerin üzerine 3 çizgi çekeriz biz´ diyor. Orhan Gazi de bu olaydan çok etkilenerek ferman yayımlıyor ve ?Allah´ın birliğinin kanıtı olarak fırıncılara söyleyin ekmeklerin üzerine bundan böyle tek çizgi çekilsin´ diyor. Bu bile bir şeyin anlamı, ifadesi. Sofraya bakmış olduğumuz zaman sofradaki motifler, çatalların duruşu, yemeklerin sunumu o milletin kültürünü, ne kadar gelişmiş olduğunu anlatır. Sofra bezindeki, kilimdeki motif onun ne kadar ileriyi düşündüğünü anlatır. Bu kadar büyük değerlerimiz var. Biz de bunları tarih sahnesinden şimdiki vizyona indirip yeni neslimize, turistlerimize Sivas´ın ne kadar zengin medeniyet olduğunu anlatmak istiyoruz. Sivas´ın kilit noktada olduğunu, Baharat ve İpek Yolu üzerinde olduğunu anlatmak istiyoruz. Amacımız bu. Bu stüdyoyu da bunun için kurduk. Burada her hafta bir konukla beraber yemeklerimizi yapıp söyleşi tadında lezzetlerimizin reklamını yapmak istiyoruz? açıklamasında bulundu.
YOUTUBE KANALI FAALİYETTE
?Yenilebilir Sivas tarihi? adı ile YouTube kanalı da kurduklarını da ifade eden TÜRES Şube Başkanı Usta, ?Biz sürekli olarak Sivas´ın reklamını yaparak burada bir şeyleri başarmayı istiyoruz. Buranın bir Antep, bir Bolu Mengen olmasını istiyoruz. Gençlerimizin burada yetişmesini istiyoruz. Bu mesleği bir sanat olarak görüp ilerlemelerini istiyoruz. Hayalimiz bu? diyerek sözlerini tamamladı.
