Cezayı sağlıkçıya kesemezsiniz

 Cezayı sağlıkçıya kesemezsiniz

SES Şube Başkanı Özgür Baştürk, “Pandemide sorumluluğu halka, cezayı da sağlıkçıya kesemezsiniz” dedi.

Sivas Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Sendikası, Sağlık Bakanlığı kararıyla sağlık çalışanlarının izin ve emeklilik hakkının ortadan kaldırılmasına ilişkin olarak bugün Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi poliklinikler girişinde açıklama yaptı.

Çok sayıda sağlık çalışanının destek verdiği açıklamada yetkililer sert bir dille eleştirildi.

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan SES Şube Başkanı Özgür Baştürk,  “COVID-19 pandemisi sürecinde toplam vaka dünya genelinde 44.7 milyonu, Günlük ölüm sayısı dünyada 7 binleri geçmiş durumda. Türkiye’de 29 Ekim itibari ile Sağlık Bakanlığı verilerine göre; yeni hasta sayısı 2,319 kişiye, can kaybı 72 kişiye yükseldi. Toplam can kaybı 10 bin 99’a çıktı. Aktif vaka sayısı 39 bin 305’e, ağır hastaların sayısı ise 1,836’ya yükseldi. Bu güne kadar ki hasta sayısı 370.832’ye yükseldi. Gerçek rakamların bunlardan çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. Eşitsizliklerin kendisi COVID-19’un yayılması ve ölümcüllüğünün artması gibi bir işlev görmüş, dezavantajlı sınıflar daha çok hasta olmuş ve daha çok ölmüştür ama bu sermayenin umurunda bile olmamıştır.  Tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi COVID-19 hastalığında da çalışanlar arasında en yüksek enfeksiyon riski olan meslek grubu sağlık çalışanlarıdır. Tüm dünyadaki insanlar salgının kontrol altına alınabilmesi için mümkün olduğunca evlerinde kalmaya çalışırlarken sağlık çalışanları ise artan iş yükünün doğal bir sonucu olarak her zamankinden daha fazla çalışmak zorunda bırakıldılar” dedi.

Baştürk açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Yapılan birçok bilimsel çalışmada çeşitli ülkelerden elde edilen verilere göre sağlık çalışanlarında COVID-19 sıklığı toplumun çok üstündedir. Açıklamanın yapıldığı bu saate kadar 127 sağlık çalışanı hayatını kaybetti ve 40 binin üzerinde sağlık çalışanı enfekte oldu.  Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlar ve 129 ülkenin meslek hastalığı olarak kabul ettiği bu durum yasal düzenlemelerimize göre meslek hastalığı veya iş kazası olarak tanımlanmasına rağmen bildirim yaptırılmaması ekonomiye yükünden dolayı engellenmektedir. Yine salgının en ön safında mücadele etmesine ve salgının bitirilmesinde kilit faktör olan sağlık emekçilerinin de aynı kaygıdan olsa gerek, temel ücreti arttırılmamakta; verdikleri 3600 ek gösterge sözü yerine getirilmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlar tarafından pandemiyle mücadelede sağlık emekçilerinin güçlendirilmesi, insanca çalışma koşullarının yaratılması, yeterli dinlenebilecekleri şartların sağlanması ve ücretlerinin iyileştirilmesi gerektiği defalarca dillendirilmiş durumdadır. Küresel sermayenin piyasalaştırdığı sağlık hizmetlerinin sonuçlarından tüm toplum gibi sağlık emekçileri de paylarını almış, sağlık emekçileri ülkemizde olduğu gibi giderek yoksullaşmışlardır. Sınıfsal eşitsizlik pandemi ile daha görünür hale gelmiştir. Bu nedenle Avrupa’dan pandemide ve sonrasında 26-29 Ekim tarihinde Avrupa Eylem günleri ile ortak mücadele çağrısı yapıldı. Bu çağrıyı yapan Küresel Uluslararası Sendikalar Birliği EPSU; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için daha fazla ücret, daha fazla istihdam ve herkes için nitelikli sağlık hizmeti taleplerinde bulunmuştur. Sadece Avrupa’da değil, dünyadaki sağlık emekçileri bu küresel salgına karşı mücadeleye odaklanmak zorundadır. Fakat sağlık emekçileri nitelikli, kişiye uygun, yeterli sayıda koruyucu ekipmana erişemezse, iş yükünden dolayı bu ekipmanları kullanamazsa, riskine ve emeğine göre ücret alamazsa, dinlenemezse, daha iyi beslenemezse, evindeki çocuğunun, bakıma muhtaç yakınının bakım sorunu giderilmezse, düzenli test yapılmazsa, aşı için öncelikli grupta yer almazsa, istihdam eksikliği giderilmezse, şiddet görürse, kendini değersiz hissederse, meslek odaları ve sendikaları karar alma süreçlerinde yer almazsa bu salgınla mücadele edilemez. Tıpkı şimdi olduğu gibi salgın kontrol altına alınamaz. Salgının bitirilmesine odaklanamayan, sağlık çalışanını bile koruyamayan politikacılar başarısızlıklarının nedenini her zaman ezilene yansıtır. Emekçisine ayıramadığı bütçeyi, topladığı vergiden doldurduğu kasayı,  birkaç iş adamına akıtılan dolarları, koruyucu sağlık hizmetine, sosyal güvenlik ve sosyal devlet düzenlemeleri için kullanılsaydı; fabrikalardan, metrolardan, dolmuşlardan,  yoksul mahallelerinden yayılmazdı salgın.   Halkı sorumlu tutup, yükü de sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamasınız. Bu bir toplumsal durum ve hep birlikte üstesinden gelmek zorundayız. Daha dikkatli açıklamalar ve düzenlemeler yapmalısınız.  Sağlık emekçilerinin, bütün uyarılarına kulak tıkayan hükümet, sürecin başından beri alınması gereken hiçbir toplumsal önlemi almamış durumdadır. Sağlık alanında örgütlü emek ve meslek örgütleri defalarca, sonbahar aylarıyla birlikte gribin de eklenmesiyle sağlık krizinin derinleşeceği uyarısında bulunmuştur. Ancak buna rağmen 25 milyondan fazla yurttaşın grip aşısına ulaşımı engellenmiş durumdadır. Ne toplumsal alanda ne de sağlık alanında önlem almayan hükümet, 27 Ekim 2020 Salı günü yayınladığı genelgeyle pandemiyle mücadelede temel stratejisinin sağlık emekçilerini öldüresiye çalıştırmak olduğunu tekrar ilan etmiştir. Sağlık Bakanlığı’na ayrılan bütçenin de bizlere söylediği sağlık alanına aşı başta olmak üzere herhangi bir yatırım yapılmayacağı, sağlık emekçisi sayısının arttırılmayacağı, bunların yerine şehir hastaneleri aracılığıyla müteahhitlerin zengin edilmeye devam edeceğidir. Sağlık emekçileri uzun süredir tükendiklerini ifade etmektedir. Sağlık Bakanlığı bu konuda herhangi bir adım atmazken yayınladığı genelge ile sağlık emekçilerinin mağduriyetlerini daha da arttırmış durumdadır.  Yayınlanan genel yazı ile her ne sebeple olursa olsun görevden çekilme (istifa) talebi kabul edilmeyecek, emeklilik işlemleri tesis edilmeyecektir. OHAL ilan edilmeden istifa ve emeklilik yasağı getirilemeyeceği ortadayken sağlık emekçilerinin bu haklarının ellerinden alınması Anayasaya aykırıdır. Öğrenim durumuna dayalı atama, alt ve üst hizmet bölgelerine atama, başka kamu kurum ve kuruluşlarına atamalar durdurulmuştur. Ancak iller arası geçici görevlendirilen (re’sen atanan) personelin derhal ayrılışı yapılarak görevlendirildiği yere gitmesi sağlanacaktır. Bu sürgün demektir, sürgün suçtur, bu durum kabul edilemez. Çalışan bütün personelin ikinci bir emre kadar yıllık izinleri durdurulmuştur. Anayasal güvence altında olan dinlenme hakkına hele ki pandemi ile mücadele edilen, normal zamanlara göre daha yoğun ve uzun saatlerle çalışılan böylesi bir dönemde müdahale demek sağlık emekçilerinin yaşam hakkını yok saymak demektir.  Radyoaktif ışınla çalışan personele verilmekle yükümlü olunan bir aylık sağlık izni (şua izni) kurum amirlerinin insiyatifine bırakılmıştır. Röntgen ve tomografinin tanıda kullanımı pandemi süresince daha da artmış olup radyasyonla çalışan sağlık emekçilerini normal zamana göre daha fazla korumak gerektiği ortadadır. Radyasyonun kanser yapıcı etkisini azaltmak için verilen şua izinlerinin ertelenmesi ve kurum amirine bırakılması demek sağlık emekçilerine ya Covid ol ya da kanser ol demektir. Çocuklu olan sağlık emekçilerinin yıllık izin talebi annelere verilecek olup, bu talebin karşılanması da kurum amirinin insiyatifine bırakılmış durumdadır. Çocuk izni ebeveyn iznidir, çocuğun bakım yükü sadece anneye bırakılamaz. Eşlerden talep edenin izin hakkı kurum amiri dahil hiç kimsenin insafına bırakılmadan, amasız, koşulsuz yerine getirilmelidir. Fatma hemşirenin izin alamadığı için nöbete giderken komşusuna bırakmak zorunda kaldığı çocuklarının yangında can vermesi hepimizin canını hala yakmaktadır. Böylesi insanlık dramlarının tekrar yaşanmasına izin verilmemelidir. Bütün bu düzenlemeler yapılırken sağlık emekçisinin en temel insan hakları olan yaşama hakkı ve dinlenme hakkı yok sayılmakta, sağlık sisteminizin maliyet dengesi olan az elemanla çok iş denklemiyle bilinçli bir şekilde sürdürdüğünüz personel eksikliği bu duruma gerekçe gösterilmektedir” dedi.

Sağlık Bakanlığına çağrıda bulunan Baştürk, “Atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Haksız, hukuksuz şekilde işlerinden edilmiş, hepsi de uzun yıllarını meslekte geçirmiş tecrübeli insanlar olan KHK’li sağlık emekçileri işlerine döndürülmelidir. Güvenlik soruşturması sebebiyle, işe başlatılmayan sağlık emekçileri, bir an önce işlerine başlatılmalıdır. Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalı. Sağlıkta şiddet önlenmeli. Bütün sağlık emekçilerinin temel ücretleri yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde düzenlenmelidir. Kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine idari izin verilmelidir. Sağlık emekçileriyle ilgili son yayınlanan genelge ile izin hakkımızın ortadan kaldırılmasını, tayinler durdurulurken sürgünlerin önünün açılmasını kabul etmiyoruz. Dinlenme hakkımız aynı zamanda yaşam hakkımızdır, yaşatmak için yaşamak istiyoruz, yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bir çağrımız da gerçek sendika, ihtiyacı duyanlara; sağlık alanında tüm bunlar yaşanmaktayken sözde yetkili sendika kendisine üye olan sağlık emekçilerinin sorunlarıyla ilgilenmek, taleplerini alana taşımak yerine iktidarla ters düşmemek adına sessizliğini korumaktadır. Gerçek sendikaya ihtiyacın, iyice belirginleştiği bu zor günlerde, tüm sağlık emekçilerini sendikamız çatısı altında örgütlenmeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın SES” dedi. /Sultan Şehir/

 

 



Anahtar Kelimeler: Cezayı sağlıkçıya kesemezsiniz
  • Salı 12.3 ° / 1.6 ° Bölgesel düzensiz gök gürültülü yağmurlu
  • Çarşamba 17 ° / 2.9 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 12.5 ° / 5.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Süper Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 32 1 3 65 99
2.Fenerbahçe 36 29 1 6 61 93
3.Trabzonspor 36 19 13 4 16 61
4.İstanbul Başakşehir 36 17 12 7 11 58
5.Beşiktaş 36 16 13 7 6 55
6.Kasımpaşa 36 15 14 7 -4 52
7.Alanyaspor 36 12 10 14 3 50
8.Rizespor 36 14 15 7 -8 49
9.Sivasspor 36 12 12 12 -10 48
10.Antalyaspor 36 11 13 12 -6 45
11.Adana Demirspor 36 10 12 14 -2 44
12.Samsunspor 36 11 16 9 -8 42
13.Kayserispor 36 11 14 11 -12 41
14.Konyaspor 36 9 14 13 -11 40
15.Ankaragücü 36 8 13 15 -4 39
16.Gazişehir Gaziantep 36 10 18 8 -10 38
17.Fatih Karagümrük 36 9 17 10 -3 37
18.Hatayspor 36 8 15 13 -9 37
19.Pendikspor 36 9 18 9 -30 36
20.İstanbulspor 36 4 25 7 -45 16