15 Temmuz hain darbe gecesinde İBB önünde vurularak gazi olan 15 Temmuz Gazileri Platformu Başkanı hemşehrimiz Erol Bulut, “Tevazu ile 15 Temmuz ruhunu yaşatacağız. 15 Temmuz bu milletin direniş destanıdır" dedi.
Naci YILDIZ/ ÖZEL HABER
FETÖ'nün sinsice devletin tüm kılcal damarlarına sızarak devletin silahlarını millete doğrulttuğu, demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedeflediği darbe girişiminin üzerinden tam 4 yıl geçti. 15 Temmuz 2016’da meydana gelen kalkışma sonucu 251 vatan evladı şehit olurken 2 bin 196 kişi de gazi oldu.
15 Temmuz Gazileri Platformu Başkanı hemşehrimiz Erol Bulut, olayın yıl dönümü ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz’u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını dile getiren Bulut, vatandaşları uyararak birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.
DARBECİLER, VESAYETÇİLER VE STATÜKOCULARI LANETLİYORUZ
15 Temmuz’u vatan ve millet için milat olarak nitelendiren Bulut, “Neyin miladı? O gün; darbe olarak başlayan karanlık gecenin, milletin ufkunun aydınlatılmasına vesile olan milattır. Tabii bunun öncesi de var. 15 Temmuz’un ruhunun gelişmesi, daha doğrusu milletin dirilişinin gelişmesinde öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllarca mücadelesi var. 15 Temmuz’un 4’üncü yıl dönümüne giriyoruz. 15 Temmuz’un öncesindeki mücadelelerle birlikte bu millette asla dönme şekli oluştu. Aslımıza döndük. Ne ile döndük? Darbeciler, vesayetçiler ve statükocular. Hepsi birbirinden berbattır zaten. Biz bunların hepsini aynı kefeye koyup 3’ünü de lanetliyoruz. Yerin dibine gömüyoruz Sivaslıların deyimiyle. Tabii bunlarla olan mücadelede milletle bir bağ oluştu. Vefat ettikleri için isimlerini anmayacağım. ‘Bin yıl sürecek’ dediği o darbelerle cesareti olmadığı için bırakıp gidenler, şapkasını alıp gidenler. Daha önce gördüğümüz gibi kimileri de uysal, rahmetli Menderes’ten bahsediyorum. Çok uysal olması, yanağının iki tarafını uzatması gibi milletin alıştırıldığı daha doğrusu baskılanarak iradesinin silindiği şekilleri biz Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetimiyle sildik. Kendimize geldik daha öncesinde. Bunu 2005’te yaptık, 2007’de yaptık. 2008 kapatma davasında yaptık. Yargı devriminde yaptık. Yaptık da yaptık. Milletin oylarıyla milletten başkasına hesap vermeyen bir cumhurbaşkanımız var elhamdülillah. Tabii onun yanı sıra dönemin başbakanı Binali Yıldırım’dan Allah razı olsun. Devlet ne zaman sıkıntıya girse ismiyle müsemma olan ve vücudunu taşın altına koyan Devlet Bahçeli başkanımızdan da Allah razı olsun. O gün hepsi beraber dik durdu. Tabii bu millete de yansıdı. Millette bir ruh oluştu” dedi.
ALLAH SİNELERİMİZDEN KORKUYU ALDI
FETÖ’cülerin 15 Temmuz gecesi kimsenin dışarı çıkamayacağını düşündüğünün altını çizen Bulut, “Bu teröristler ‘80 milyonun hiçbiri dışarı çıkamaz’ derken biz hep beraber ayaklandık elhamdülillah. Bir de Allah, ‘Ben inananlarla beraberim’ diyor. Biz inancımızı sağlamaya başladık elhamdülillah. En önemlisi bu. Biz özümüze, imanımıza dönmeye başladıktan sonra her şey gelir. Allah; ‘Ben size yetmez miyim’ buyuruyor. Herkes bir hesap yapıyor, Allah daha başka bir hesap yapıyor. Bedir’deki o Müslümanlara melekleriyle yaptığı açıktan yardımını adeta burada biz Müslümanlara sinelerimizden korkuyu alarak gösterdi” diye konuştu.
‘TANKA İLK BEN ÇIKACAĞIM’ DİYE HAYKIRMIŞIM
15 Temmuz gecesini hiçbir zaman unutamadığını kaydeden Bulut, “O geceyi hiç unutmuyorum, unutmak da istemiyorum. İnşallah hiç unutmayacağız da unutturmayacağız da. 15 Temmuz gecesi havalimanından bir misafirim gelmişti onu aldım. Kağıthane’de bir toplantı yemeğindeyiz. Oturduk, 21.00 gibi hareketlenmeler başladı. 21.30’a doğru başbakan ‘Bu bir kalkışma’ deyince ‘Tanka ilk ben çıkacağım’ diye haykırmışım. O ben değildim kesinlikle. Allah’ın verdiği bir cesaretti, başka bir duyguydu. 15 Temmuz gecesi olayı duyunca toplantıyı iptal ettik. Önce ile gittik ili temizledik. Adamlar silahlıydı ama bizden korktular. Allah’a şükür korkutan Allah’tı. Sonra saat 00.00-01.00 arası Vatan Caddesi’ne indik. Emniyeti basmış hainler. Orada bir arkadaşımı şehit verdim. Helikopterle vurdular Mehmet Güder ağabeyimizi. Mekanı cennet olsun. Ondan sonra ‘Belediyeyi basmış hainler’ dediler. Saraçhaneye çıktık, 02.30 gibi. 2 polisimizle beraber mücadele ederken ben 03.00 gibi vuruldum. Şahadeti çok istiyordum ama nasip olmadı. Şahadet nasip olmayınca gazilerin ve şehitliğin ruhunu koruyalım diye bir dernek kurduk. Yerini satın aldım. İnşallah onu vakıflaştıracağım. Bir de platform kurduk ki dünyanın heva ve heveslerine uyarsak bizi uyarsınlar biz de gafletteki kardeşlerimize uymayalım” şeklinde konuştu.
“VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR”
15 Temmuz Gazileri Platformu Başkanı hemşehrimiz Bulut, konuşmasını şu ifadelerle devam ettirdi: “15 Temmuz ruhunu Kurtuluş Savaşı ya da Çanakkale Savaşı ruhuna benzetiyorum. O günkü sokağa çıkmamızın anlamı, amacı neydi? Vatanı kurtarmaktı. Peygamber efendimiz ne buyuruyor: Vatan sevgisi imandandır. Biz bu muradımıza erdik ama nefis var ya şeytan var ya. Bu muradın üstüne devletimiz bize bir sürü ikramlarda da bulundu. ‘Sivil gazilik’ diye bir şey literatürümüzde yoktu. Bize ikram ettiler. Bu dünya malına bedel. Bununla beraber iş verdiler, aş verdiler, istihdam verdiler. Yaralarımıza göre tazminatlar ödediler. Bunların tamamını aldık. Sonra ne oldu? Birkaç nefsine uyan gazimiz oldu. ‘Biz terör gazilerinin bütün haklarını isteriz’ diye adeta maalesef Yeniçeriler gibi yürüyüşler oldu. Biz bunu asla tasvip etmediğimizi açıkladık. Bu ruhu korumazsak yarın unutursak başımıza bir daha gelir. Tarih tekrar eder. O yüzden unutmayacağız inşallah. Peki ne yapacağız? Şunu yapmalıyız: Biz gaziler ve özellikle şehit yakınları olarak devletimizin ve milletimizin sevgisine layık olmamız lazım. Biraz daha tasavvufi bir yaşam sürmeliyiz. Yani aç değiliz, açık değiliz. Örnek Müslüman olmayı hayatımıza şiar edinmeliyiz. Bununla beraber biz elbette konuşacağız. Allah korusun ama biz ne zaman sokağa çıkacağız? Teröristler, emperyalistler, vatan hainleri ya da içimizdeki statükocular vatana zarar veren bir şey söylediğinde o zaman dimdik en cevval şekilde ayağa kalkacağız ve gerekli demeçleri vereceğiz. Gerekirse bunu fiiliyata da koyacağız.”
OMURGASI KIRILAN ADAMDAN FAYDA GELMİYOR
Birlik ve beraberlik ruhunun korunmasının önemine vurgu yapan Bulut, “Bu ruhu korumalıyız ki hainler de bizim ayakta olduğumuzu görsünler. Çünkü onlar da boş durmuyor. Allah, iman ile küfrün kıyamete kadar mücadelesini sürdüreceğini söylüyor. Esas olan biz neresinde olacağız? Biz yaptıklarımızdan da yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Biz mazlumun yanında değil de güçlünün yanında duruyorsak, ‘Aman bana zarar gelmesin’ diyorsak ya da bir başka yerde ‘Ben ne menfaat elde ederim’ diye düşünmeye başladıysak o zaman omurgamız kırılmış oluyor. Omurgası kırılan adamdan da çok bir fayda gelmiyor Allah korusun. Onun için biz doğru yolda ilerleyeceğiz Allah’a sığınacağız, bize Allah yeter diyeceğiz” açıklamasında bulundu.
15 TEMMUZ RUHU TORUNLARIMIZA GEÇECEK İNŞALLAH
“Dik duracağız ama diklenmeyeceğiz” diyen Bulut, “Tevazu ile o ruhu, 15 Temmuz ruhunu yaşatacağız. 15 Temmuz bu milletin direniş destanıdır. Unutmayacağız, unutturmayacağız da. O teröristler de 15 Temmuz’u her yerde görecekler. Görecekler ki sinsinler. Bilecekler ki bu ruh dedelerimizden bize geçmiştir; bizden de torunlarımıza geçecektir inşallah. Ne zaman ki bir ihanete başvuracaklarsa bilecekler ki 15 Temmuz’da başlarına gelenin daha fazlasını getireceğiz. Başlarını ezeceğiz. Daha yerlerinden kalkmadan ezeceğiz. Bunu bilsinler. Bunu bilmeleri için de bizim millet olarak dik durmamız, küçük hesaplar yapmamamız lazım. Biz iyilikte yarışacağız inşallah. Tevazu ile yarışacağız. Benlikten, kibirden, riyadan, gösterişten uzak; kırmadan yürüyeceğiz. Kalp kırmak çok kötü bir durum. Hep iyi bakacağız. ‘İyi’leşeceğiz ki iyi görelim inşallah, iyi yaşayalım. Bu milletin bin yıllık geçmişi var. Biz muz cumhuriyeti değiliz elhamdülillah. Geçmişimiz çok derin. Çok hassas bir neslin torunlarıyız. İnşallah biz bu uğurda safımızı belirleyeceğiz, Allah ile beraber olacağız. Yürüyeceğiz. Burada nasıl yaşarsak diğer alemde bunun karşılığını göreceğiz. Son cümle olarak şunu söylüyorum: Biz yaratılış amacımıza uygun yaşamalıyız. Biz dedelerimize layık olacağız. Biz olacağız. Benlik duygusundan kurtulduğumuz zaman inşallah şeytanın vesveselerinden de kurtulmuş olacağız. İnşallah Mevla’nın huzurunda da doğrudan cennete gideceğiz. Bunun için vatanımıza sahip çıkacağız. Teröristler bizim kırmızı çizgimizdir. 15 Temmuz destanı yaşatacağız inşallah. Bitmeyecek. Bu vesileyle şehitlerimize rahmet; gazilerimize de sağlık, huzur diliyorum" ifadelerini kullandı.